وللامور مواقيت مقدرة
وكل أمر له حد وميزان
Bir işin olması, oluşup olgunlaşması, vücuda gelmesi ve sonuçlanması için,o iş için takdir edilmiş bir vakit ve saat vardır, vakti ve saati gelmeyince olmuyor, ayrıca her işin de bir haddi,hududu, ölçüsü vardır,bazen biribirine benzeyen iki şeyin arasında çok farklar olabiliyor,buna dikkat etmek ve işleri biribirine karıştırmamak gerekiyor,nitekim
الأمور مرهونة باوقاتها
Kâidesi meşhurdur ve anlamı şudur: işler, zamanına,vaktine bağlıdır, vakti gelirse o iş olur,vakti gelmezse olmaz.
Hatta bir insan bazen bir iş olsun diye zorlar, mutlaka bu iş olacak diye
diretir, sonra ortaya çıkan sonuç onu üzer, zira onun
dediği değil, Yüce Allah'ın dediği ve dilediği olur,bir iş olmasın diye zorlar ama takdirde olacaksa olur.
Kul'un istediği şey yerine gelmezse bile kul sevinmelidir,demek ki yüce Allah böyle uygun buldu, benim maslahatım için uygun olan budur
demeli,zira ubudiyyet bunu gerektirir.
Ubudiyyet,kul'un yüce Allah'ın tasarrufundan razı olmasıdır. Bununla ilgili usul ü fıkıh kitaplarında usulcular bir kâideden bahsederler:
من استعجل شيئا قبل أوانه عوقب بحرمانه
Kim zamanı gelmeden,
şartları oluşmadan bir işin olması için veya bir şeyi elde etmek için acele edip şartları zorlarsa,o işten veya elde etmek istediği o şeyden mahrum olur,buna misal olarak bir insan Allah korusun acele edip bir an önce malına sahip ve varis olmak için babasını öldürürse, mal'a sahip olmak şöyle dursun, mirastan da mahrum
olur.
Böyle bir kişi hakkında İslam şerîatına ve beşeri kanunlara göre yapılacak işlem ise ayrı bir konudur.
İnsanın herşeye gücü yetmiyor,bir insan atını bir şeye bağlar, sürükler ve zorla suya götürebilir, ( Hayvana eziyet Dinimize göre caiz değildir) fakat zorla su içiremez.
Peki durum böyleyken ne yapmalı insan, nasıl davranmalı? İnsan meşrû
sebeblere müracaat eder, yapar, gayret eder ve sonra sonucu Allah'tan bekler, aşırı gitmez, zorlamaz,gayri meşrû' yola ve mecralara girmez.
Duâ'da bile kişi acele etmemelidir,etse de eline bir şey geçmez, duada acele ne demek? O'na salât ve selâm olsun Rasulullah efendimiz bu hususu şöyle izah buyuruyor:
"Sizden birinize
yaptığı duâda acele edinceye kadar İcabet edilir, acele ne demek diye soranlara: Kişi, duâ ettim ama Allah duamı kabul etmedi deyince duâda acele etmiş olur. "Buharî Hadis no;6340. zayıf olduğu söylenen bir Hadis-i şerifte de "kul'un ısrarla duâ etmesini yüce Allah sever" Askalanî Feth ül Bari 12/97.buyurulmuştur,
fakat duâda ısrar etmek ayrı,duamı Allah kabul etmedi demek ayrıdır.
Birisi : Siz ısrarcı olmayın ve meşrû' yoldan yürüğün diyorsunuz ama,filan zorladı, çabaladı ve gayri meşrû' yollardan zengin olup köşeyi döndü dese böyle diyene şu cevap verilebilir: Böyle bir kişi için şöyle denir: Bu kişi hiç bir köşe dönmemiştir,
bu adam fakirdir, hatta buna ne hac ne de zekat farz değildir, niçin? Çünkü gayri meşru' elde ettiği bu mal onun değildir,o zaman ne yapmalı bu malı? Biliyorsa derhal sahiplerine vermelidir, malın sahibi ve sahibleri belli deyilse,bu ve benzeri soruların cevapları fıkıh kitaplarında mecuttur, oraya müracaat edilir, bir müftülüğe veya bilen birisine sorulabilir.
Allahım! Bizleri ve bütün mü'min kardeşlerimizi haramla değil helalin ile, günahlarla değil tâatın ile, başkalarının vereceği ile değil fazlınla mustağnî eyle, haddini bilen yanında duran kullarından eyle,Âmîn.
Ahmet ÖZKAN
16 Ocak 2022 Pazar