يظهر غبن كل كافر بتركه الايمان
ويظهر غبن كل مؤمن بتقصيره فى الاحسان.
Ahiret günü imanı terkeden her kâfirin iman etmediği için ve iman ettiği halde iyilik yapmak konusunda kusurlu davranan her mü'minin
daha çok iyilik yapmadığı için mağbûn (aldanmış ve aldatılmış) olduğu ortaya
çıkacaktır.
Kâfir'in âhiretteki kederi, hüznü, pişmanlığı ve azabı ile âhirete imanla gitmiş mü'minin günahkâr ve ihmâlkâr bile olsa kederi, hüznü, pişmanlığı ve azabı (Allah affetmeyip azap etse bile) elbette bir olmaz. Bir olmaz ama mü'min kişi de niye daha çok hayır hasenât yapmadım diye bir çeşit üzüntü duyacaktır.
Rasülullah efendimiz bu hususta bir hadiste şöyle buyuruyor:
"Her ölen kişi nedamet duyar, ameli iyiyse niye daha fazla iyi amel yapmadım, ameli kötüyse niye ölüm gelip çatmadan kötülük yapmaktan vazgeçmedim diye pişmanlık duyar."
Tirmizî, Hadis no: 2403.
İman etmeyenler, imanı gömlek gibi çıkarıp atanlar, imana tenezzül etmeyenler, itikad, söz ve fiilleriyle veya bunlardan biriyle dinden çıkanlar, yüce Allah, peygamberler,
Kur'an ve mukaddesât ile alay edenler, yüce Allah'ın dinine, kitabına ve şanlı peygamberine savaş açanların tek ilacı ölmeden, ruh boğaza gelmeden, güneş batıdan doğmadan iman edilmesi gereken şeylere iman etmektir.
Müslümanların ise en mağlup ve mağbûn oldukları konu dünyadır.
Nedir dünyâ? Dünya kişi ile mezara gitmeyen her şeydir. Dünya kişiyi yüce Allah'tan ve Allah'ın zikrinden alıkoyan herşeydir. Dünya bit pazarında seni-beni bekleyen eşyâdır, patiska kefen, çürük teneşir ve isli kazandır.
Dalağını şişirip koşanlar, ortaklarıyla ortaklığı bitirenler, aile içi bazı kavgalar, insanların haram ve gayri meşrû yollara düşmeleri, güneş gibi hak ve hakikat varken batıla sapmalar, yalan yere yemin ve şahitlik edenlerin bu rezil tavırları, en haram ve en çirkin olan yalana sarılmalar, insanın sırtını yere vuran, onu nakavt eden, tuş eden, aşağıda ve yukarıda, uzakta ve yakında görülen kavgalar,
iki kardeş ülke arasında yıllarca süren savaşlar ve daha sayamayacağımız ekonomik, biyolojik, ticari savaşlar ve bunların BİN katı dünya, dünya hırsı, dünya aşkı, dünya sevgisi için değilse niçindir peki?
Efendim Müslüman kişiler, Müslüman devletler zengin olmalıymış! Engel olan mı var? Zengin oldular da ne oldu? Zengin oldukça yüce Allah'a daha mı çok yaklaştılar, daha mı çok birleşip kenetlendiler, zengin oldukça Kur'an ve sünnet daha mı çok söz sahibi oldu?
Evet dünya;
احلام نوم أو كظل زاءل
ان اللبيب بمثلها لا يخدع
Uykudaki kişinin gördüğü karmakarışık bir düş ve bir rüyâ gibidir.
Akıllı (yım diyen) insan böyle bir dünyaya nasıl aldanır?
Aldanıyorsa buna akıllı denir mi?
وهيهات ما كل النسيم حجازيا
وما كل مصقول الحديد يمانيا
HEYHÂT, her esen rüzgâr Hicaz rüzgarı değildir. Her parlayan demir de Yemen demiri değildir.
Her gördüğümüz, her hareket eden, her konuşan ve her akıllıyım diyen akıllı mı olmuş oluyor?
Halep ordaysa, arşın buradadır. Nedir arşın, nedir ölçü ve kriter?
Sarsılmaz, tartışılmaz, değişmez, yanılmaz ölçü yüce Allah'ın kitabı ve Rasülullah efendimizin kendisi ve sünnetidir.
Yüce Allah'ın kitabı ve Rasülullah efendimiz kime akıllı diyorsa akıllı odur. Gerisi laf-ı güzâf'tır.
Allahım! Bizleri ve bütün mü'min kardeşlerimizi dünyada ve ahirette mağbûn, aldanmış ve aldatılmış olanlardan eyleme.
Dînen akıllı olan kullarından eyle. Beşer olarak daraldığımız yerde ve zamanda yardımını imdadımıza gönder. Âmîn.
Ahmet ÖZKAN
4 Eylül 2021, C.tesi