banner176

BİST
ALTIN
DOLAR
STERLİN
EURO

15 Temmuz’un beşinci yıldönümü yaklaşıyor.

        O gece, beş yıl önce yaşadığımız kâbus bir daha yaşanmasın diye Milli İrade Meydanlarında toplanacak, o ihanet gecesinin sabahını kanlarıyla canlarıyla apaydınlık kılan şehitlerimizi bir kez daha dualarla rahmetle, minnetle anacağız. Bu aziz vatanı aziz ve mübarek kılan bütün şehitlerimizi şükranla anacağız.

        Milli iradeye sahip çıkmak adına kutsal bir vazife şuuruyla yapacağız bunu. Beklenmedik anlarda, beklenmedik ihanetlerle, hezimetlerle bir daha karşılaşmamak için…

        Milli iradeye ne pahasına olursa olsun sahip çıkmak boynumuzun borcu. Saygımız bunu gerektirir çünkü.

        Çalıştığım yıllarda Mustafa Kemal Atatürk’ün her zaman çok değerli bulduğum ve öğrencilerime üzerinde çok düşünmeleri gerektiğini sıkça hatırlattığım şu sözü okullarımızın duvarlarından meydanlara, oralardan gönüllere taşımalıyız:

        “Yetişecek çocuklarımız ve gençlerimize görecekleri tahsilin hududu ne olursa olsun, en evvel ve her şeyden evvel Türkiye’nin istiklaline, kendi benliğine ve milli benliğine düşman olan unsurlarla mücadele etmek lüzumu öğretilmelidir.”

        İşte fırsat!

        Nefes alabildiğimiz her an; horozun öttüğünü duyduğumuz, güneşin doğduğunu gördüğümüz kısaca yaşadığımızın farkında olduğumuz her saniye bizi bekleyen işlerimizin, yerine getirmemiz gereken sorumluluklarımız var.

        Çöl kaplanı Ömer Muhtar’ı hatırla! Ülkesini işgal eden İtalyan ordularına karşı savaşırken kısacık bir dinlenme anında bile çocuklara Allah’ın kelamını öğretmeye çalışıyordu. En büyük Allah’tı ve yalnız O’nun karşısında eğilinir ve yalnız O’ndan yardım istenirdi.

        Yaşadığı her anı ganimet bilerek vatan ve millet yararına azami kazanıma dönüştürmeye bakıyor, bunuibadet şuuruyla ifa ediyordu. Nihayet bu şuurla ölmek en büyük ibadetti. Şehadetse hayatını imanına şahit kılmaktı. Böyle bir imanla yaşayıp ölenler ölümsüzlüğü tadanlardı.

        Bosna’nın Bilge kralı Aliya İzzet Begoviç’idüşünelim… “İyi insan olmadan iyi Müslüman olunmaz.”, “Benim için yeryüzünde iyi, doğru ve güzel olan ne varsa onun adı İslam’dır.”, “Olduğunuz gibi kalın. Dininizi, milliyetinizi koruyun. Kimliğinizi kaybetmenin bedeli köleliktir.”, “İmanınıza, bayrağınıza ve devletinize sımsıkı sarılın!”Demişti hani!

Rahmet olsun! Ondan da öğreneceklerimiz var.

        Önce insan, iyi insan… Ne güzel bir parola!

        Okuyup okuyup da nihayet aklını, iradesini ve şerefini düşmana satanlar çıkabiliyordu içimizden. 

        Milli iradeye saygı; kişinin içinde doğup büyüdüğü milletine; havasını soluduğu, ekmeğini yediği, soğuk sularından kana kana içtiği, derelerinde çimdiği, çiçeklerini kokladığı vatanına ve milli değerlerine saygıdır her şeyden önce.

Bu nedenle milli iradeye saygı kuru bir laf olarak kalmamalı.

Uğradığımız ihanetleri de yurdu yaşatmak için can veren kahramanlarımızı da unutmamalı, unutturmamalıyız.

Bunun yazı yok, kışı yok; gecesi gündüzü yok.

İhtiyacın kadar yiyip, ihtiyacımız kadar içeceğiz ve işimize bakacağız.

Kendini bilen, Rabbini bilen, vatanını ve milletini canından çok seven milli iradeye saygılı nesiller yetiştirmeliyiz.

Milli iradeye saygı, fedakârlıktır.

Milli iradeye saygı her türlü bencillikten ve kibirden kurtulabilmektir.

Bizi yetiştirip bugünlere getirenler tatil nedir bilmeden vazifelerinin yapıp gittiler.

Şimdi sıra sende, bende, hepimizde…

Milli iradeye saygı düşünmek, araştırmak, millet adına milleti yükseltecek projeler ve artı değerler üretmek demektir.

Milli iradeye saygı; her yerde, her zaman birbirimizle gereksiz didişmeleri bir kenara bırakarak bilimde, sanatta, sporda ve her alanda milletinin hür sesi, gür sesi olabilmektir.

Gök kubbemizde bu hoş sedayı bırakanlara selam olsun, rahmet olsun. Rabbim bizlere de bu aşkla yaşama şevki versin.

Selamların en güzeliyle…

Hacı Halim Kartal 07 Temmuz/2021

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.