banner176

BİST
ALTIN
DOLAR
STERLİN
EURO


فى ازدياد العلم إرغام العدا
وجمال العلم اصلاح العمل

Tartışma kabul etmeyen
bir gerçek vardir ki ,o da şudur: İlim şereflidir ve ilim ehli de seçkin insanlardır.İslâm ümmetinde, müslüman bir millette ve toplumda faydalı ilimler arttıkça, düşmana cehalete  ve şeytana karşı o oranda güç ve kuvvet oluşur.

Zira hem cehaletin başı, hem de  cehalete çağıran, cehaleti ilme tercih eden şeytanın ve dostlarının şerrini savmak, ancak sağlam bir iman, faydalı bir  ilim ve iman ili ilmin sağladığı salih amel ve istikametle mümkündür.

İlmin güzelliği de insanları tahsil görmüş,  ve okumuş bir ümmetin milletin ve toplum fertlerinin amellerinin
sâlih, ahlakları'nın üstün ve yüksek değerlerle zenginleşmesi iledir.

Bir toplum kemmiyet
olarak çok ama ilim ve keyfiyet yönünden
kalitesi düşük olursa başarılı olamaz.
Bu konuda bir şair şöyle diyor:

لا تعجبن الجهول حلته
فذاك ميت  وثوبه كفن

Sakın cahil kişinin  kendisi ve giğdiği elbisesi seni aldatmasın,cahil kişi hareket ediyor olsa da ölü gibidir,kendine de, başka kimselere de faydası yoktur, üzerine giğdiği elbise çok kıymetli ve pahalı olsa da o elbise o adamın üzerinde  bir kefen gibidir,kefeni de ölüler giyer.

Bu yönden insanlar: 
1-)Biliyor, bildiğini biliyor,ondan öğrenin.
2-) Biliyor, bildiğini bilmiyor,ona hatırlatın.
3-) Bilmiyor,bilmediğini biliyor,ona öğretin.
4-) Bilmiyor, bilmediğini bilmiyor ondan uzak durun, çünkü böylelerinin cahilliği mürekkep ve şeddeli cahilliktir ki, ona nüfuz etmek ve tesir etmek mümkün değildir.

Ayrıca bir toplumun fesadını ve bozulmasını bir kaç şeye bağlayanlara göre durum şöyledir: Toplum fertleri
  1-) Bildikleri ile amel etmiyorlarsa,
  2-) Bilmedikleri ile amel ediyorlarsa,
  3-) Bilmediklerini ögğrenmiyorlarsa,
  4-) Bilmediklerini öğrenmek isteyenleri engelliyorlarsa, bu  durumdaki böyle bir  toplum bozulmaya yüz tutmuş demektir.

Acı bir gerçek var; İslam toplumlarında iki büyük sıkıntı var,biri bilmemek, ikincisi bildiği ile amel etmemektir.Birincisi ilmî, ikincisi ahlakîdir.

O'na salât ve selâm olsun Rasulullah efendimiz'in "Allahım fayda vermeyen ilimden sana sığınıyorum"
Tirmizi Hadis no: 3482 mübarek sözünden ikinci sıkıntı anlaşılıyor.

Fayda vermeyen ilim ne demek ve  bu mübarek söz nasıl anlaşılmalıdır?

1-) İnsana zarar veren akımların, kişilerin,İslam düşmanı mahfillerin kitapları, yayınları ve yalanları.
2-) Salih amele ve pratiğe dönüşmeyen bilgi.
3-) Kişinin iç dünyasına sirayet etmeyen ve ahlakı güzelleştirmeyen bilgi.

4-) Allah'ın adıyla ve yüce Allah'ın rızası için tahsil edilmeyen bilgi.

5-) Başta kur'an-ı Kerim'i,vahiy ve  Rasulullah efendimizin sünnetini  dışlayan, cahiliyet devrinde hamurdan yaptıkları putları acıkınca yiyen insanlar misali birilerinin ortaya çıkardığı  ve bilim dedikleri ucube'ye âdetâ tapmaları ve bilim dedikleri şeyden başka bir şey kabul etmemeleri.

Eğer bilim insanı diye geçinen insanlarda köklü bir iman köklü  bir dini ilim ve iman ile ilmin gereği olan salih  amel ve kaliteli bir ahlak yoksa, kendilerine faydalı olmayan ve olamayan böyle birileri nasıl başkalarına faydalı olsunlar.
Bir lokmaya muhtaç dede nasıl başkasına himmet ede, kör olan nasıl başkasının gözüne sürme çeksin ve susuz olan nasıl başkasına su ikram etsin.

"İslam aleminin ve müslümanların problemi sadece ilmi degildir, aynı zamanda ahlâkî'dir" diye kitap yazan bazi âlimler de, bu konularda yazdıkları kitaplarında ikinci tehlikeye dikkat çekmişlerdir.

Yüce Allah, lütfu ve keremiyle İslam alemine  bir ve beraber olmayı, müslümanlara da bilmediklerini öğrenmeyi ve öğrendikleri faydalı ilimlerle  amel etmeyi nasîb etsin. İlim
amel ve ahlâk zenginliği ve güzelliği ihsan eylesin.
Âmin.

Ahmet ÖZKAN

19 Haziran 2021 Cumartesi

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.