Geyik Dağları silsilesindeki 2 bin 200 rakımlı bölgedeki Eğrigöl, çevresinde yer yer 2-3 metreyi bulan kar kalınlığı ile kış aylarında ulaşılmaz olurken, Nisan ayında yolların açılmasıyla çevresindeki yaylalarda rengarenk çiçekleri ile görsel şölen oluşturuyor. Yaz aylarında çok sayıda yaylacının da geldiği bölge için cazibe merkezi haline gelen Eğrigöl, Konya ve Antalya bölgesinden gelen kampçıların ve olta balıkçılarının...
Konya-Antalya sınırında, Geyik Dağları’nın eteklerinde yer alan Eğrigöl, Toroslardaki endemik çiçek türü bitkileri ve el değmemiş doğası ile kartpostallık görüntüler oluşturuyor.
Geyik Dağları silsilesindeki 2 bin 200 rakımlı bölgedeki Eğrigöl, çevresinde yer yer 2-3 metreyi bulan kar kalınlığı ile kış aylarında ulaşılmaz olurken, Nisan ayında yolların açılmasıyla çevresindeki yaylalarda rengarenk çiçekleri ile görsel şölen oluşturuyor.
Yaz aylarında çok sayıda yaylacının da geldiği bölge için cazibe merkezi haline gelen Eğrigöl, Konya ve Antalya bölgesinden gelen kampçıların ve olta balıkçılarının akınına uğruyor. Konya’nın Bozkır ve Hadim ilçelerinden, Antalya’nın Alanya ve Gündoğmuş ilçelerinden bölgeye gitmek isteyenler yolun açık olduğu zamanlarda araçları ile Eğrigöl’e ulaşıyor.
İlkbaharda karların erimesiyle oluşan bitki çeşitliliği ile dikkat çeken Eğrigöl, farklı renklerdeki çiğdemler, doğal ortamda yetişen kırmızı lalelerin yanı sıra çeşitli endemik bitkilerin zenginliği ile ilgi odağı olmaya devam ediyor.
Yükseklerde eriyen karlardan beslenen ve kıvrılarak göle akan mendereslerin oluşturduğu eşsiz görüntü, dağlarda parça parça uzanan kar örtüsü ile bütünleşiyor.
Benim için Eğrigölün en güzel zamanı İlkbahar halini fotoğraflayabilmek için sabahın erken saatlerinde başlayan yolculuğumuz Ramazan ayın olması nedeni ile yolların açık olması bizim adımıza güzel bir gelişmeydi.
Eğrigöl Taşeli Platosu'ndaki 2 bin 200 rakımlı göl, çevresinde yer yer 2-3 metreyi bulan kar kalınlığı ve hemen ilerisinde açık rengarenk çiçekleri ile misafirlerine iki mevsimi bir arada yaşatması en büyük özelliği.
Yalnız bu kadar güzellikten sonrada birkaç olumsuz cümle söylemeden geçemeyeceğim. Doğasever ve fotoğrafçıları kendine lütfen alınmasın onların doğa ile ne kadar barışık ve değer verdiğini çok iyi biliyorum. Ama o bölgeye giden piknikçi, yaylacı kampçı arkadaşlar böyle bir güzelliği ancak insanoğlu bu şekilde kirletebilir.
Dere yataklarındaki plastik bidon , naylon poşet, kola şişesi vs gibi doğada uzun süre kaybolmayan çöp yığınları doğaya yapılmış en büyük ihanettir.Bu doğa er yada geç insanoğlundan öcünü alır senden almasa evladın torunundan lütfen doğa ile barışık olalım başta Egrigöl olmak üzere tüm doğayı koruyalım..