banner176

BİST
ALTIN
DOLAR
STERLİN
EURO

Doğan çocuğun sağ kulağına ezan, sol kulağına kamet okunur.

Bu çocuğun ait olduğu bir kavmi (ırkı) yanında; bir dini, bir kitabı, bir peygamberi vardır. Bu çocuğun Rabbi Allah’tır. Nebisi Hz. Muhammet, kitabı Kur’an, kıblesi Kâbe ve bütün Müslümanlar kardeşidir.

Buluğ çağına gelince de “Ef’al-i Mükellefin” denilen; (farz, vacip, sünnet, müstehap, mübah, haram, mekruh, müfsit’ten oluşan) sekiz emre muhatap olur.

Bu insan artık Müslümandır ve İslam ümmetinin bir mensubudur.

İslam Dini kendi mensuplarını kardeş ilan etmiştir.

Kur’an’da “Müminler ancak kardeştir” buyurulur. (Hucurat Suresi:10)

Kur’an’ın pek çok yerinde peygamberimizin sünnet ve hadislerinde kardeşliğe dikkat çekilir.

Peygamberimiz “İman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olamazsınız” buyurur. (Müslim-Tirmizi)

 

DİN İLE SAMİMİ İRTİBATIMIZ VARSA

Allah ve Resulünün talimatları gereği bütün müminleri kardeş kabul ederiz.

Bu kardeşlik ruhu sayesinde çağrılmadan yardıma koşarız, mağdur ve mazlumların imdadına yetişiriz.

Bu ruh sayesindedir ki, üstümüze akan sel gibi bela ve musibetlere karşı sağlam ve dayanıklıyız.

Bu ruh (kardeşlik ruhu) dünyanın hiçbir yerinde yok.

Her Müslüman namaz kılar, hepsi kıbleye (Kâbe’ye) yönelir. Hepsi hac eder. Hepsi oruç tutar. Ezan sesinden hep beraber ferahlarız.

Ramazanda, iftarda, sahurda, mübarek gecelerde, bayram günlerinde hep aynı duyguyu yaşarız.

Bedenler ayrı olsa da gönüller bir, dualar bir.

 

BİZ BİRBİRİMİZ İÇİN ÇOK KIYMETLİYİZ

Haftalardır salgın sebebiyle CUMA NAMAZI kılamadık.

Bir Müslüman ne kadar âlim de olsa tek başına Cuma Namazı kılamaz.

İlla da en az -imamdan başka- üç kişi olacak, yani “ben”le olmuyor. Zaten dinimizde “ben”lik yok “Biz”lik var.

“Ben”lik, stres ve sıkıntılıdır, yalnızlıktır. “Biz”likle çoğalır, hepimiz oluruz.

Birbirimiz olmadan düğün olmaz, cenaze kaldırılmaz. Hepimiz olmadan vatan savunulmaz.

Cuma namazı, Bayram namazları, cemaatle aynı safta omuz omuza kılınan namaz birlik, kardeşlik ruhunun birer sembolüdür.

Kur’an’da “Müminler birbirilerinin dostu ve kardeşidir” buyurulur. (Tövbe:71)

Güven vermenin, vefa göstermenin, yardımlaşmanın en güzelini Müslümanlar yapmalıdır.

 

DUA MÜSLÜMANLARIN YARDIMLAŞMA ŞEKİLLERİNDEN BİRİDİR

Birbirimize dua ederiz, birbirimizden dua isteriz.

Hz. Ömer Umreye gidecekti. Peygamberimizin huzuruna çıktı ve O’ndan izin istedi. Peygamberimiz O’na izin verdi. Sonra “Sevgili kardeşim, bizi duandan unutma” buyurdu. (Kardeşlik Hukuku Sayfa:27)

Selamlaşarak birbirimize selamet ve huzur dileriz.

Namazın içinde ve namazın sonunda sağa-sola selam verirken sağımızdaki solumuzdaki mümine esenlik ve mağfiret dileriz.

Müminin davetine icabet ederiz, ikramına mukabil dua ederiz.

Cenazesine katılır, namazını kılar, mağfireti için dua ederiz.

Hastalanır ziyaret eder şifa dileriz.

Aksırır. Allah sana merhamet etsin manasına gelen “Yerhamükümüllah” deriz.

Kur’an’da müminlerin şöyle dua etmeleri emredilir.

“Ey Rabbimiz; bizi ve bizden önce iman etmiş kardeşlerimizi bağışla. Kalplerimizde iman edenlere karşı hiçbir kin tutturma. Ey Rabbimiz şüphesiz sen çok esirgeyicisin, çok merhametlisin” (Haşr Suresi:10)

 

KARDEŞLİK BAŞTACI EDİLMELİDİR

Hiçbir mümin kardeşliğin bozulmasına müsaade etmemelidir.

Peygamberimiz (SAV) kardeşliği bozan hallere dikkat çekmiştir.

“Başkalarının kusurlarını araştırmayın. Birbirinize haset etmeyin. Birbirinize sırt çevirmeyin, Ey Allah’ın kulları kardeş olun” buyurmuştur. (Buhari-Müslim)

İnsani ilişkilerde kulağa hoş gelen bütün güzellikler din kardeşliği sayesindedir.

Fakat günümüzde kardeşlik ruhundan uzaklaşıldı.

Müslüman ülkeler arasında kardeşliğe dayalı samimi bir ittifak yok.

Aksine çoğu İslam toplumları “Allah’ın kendilerine gazap ettiği” devletleri dost edindiler.

İslam coğrafyası, fitnenin, kargaşanın, zulmün, acının kan ve gözyaşının yurdu oldu.

Dünyada kardeşlik ve huzurun kalesi olarak sadece TÜRKİYE kaldı.

Dünyada en güçlü devletlerin, en katmerli komünistlerin, en dinsiz materyalistlerin hedefindeyiz. Hepsinin ortak hedefi birlik ve kardeşlik ruhunu sabote etmek, manevi değerlerimizi çökertmektir.

 

MEKKELİ EBU RİGAL VE İHANETİ

Kur’an’da “Elemtera” suresinde anlatıldığı gibi; Ebrehe ordusuyla KÂBEYİ yıkmaya geliyor. Kılavuzluk yapacak menfaat karşılığı bir casus arıyor ve Ebu Rigal adında Mekkeli birini buluyor. Ebu Rigalkendininde kutsal mekânı olan Kâbe’nin yıkılması için Ebrehe’ye yardım ediyor. Düşünün ki aramızda yüzlerce Ebu Rigaller var. Hırs, nifak, kin, haset gibi olumsuz inanç ve duygular yüzünden kalp gözü körleşmiş, basireti bağlı, gerçeklere karşı kör olan pek çok Müslüman var.

Hasedi yüzünden kardeşi Habil’i öldüren Kabil taraftarı Müslüman da pek fazla.

Diyeceğim odur ki: Bu zamanda dine en büyük hizmet kardeşliğin korunması ve pekiştirilmesidir.

Dine en büyük ihanet ise kardeşliği bozma, ihtilafları çoğaltma, ehli sünnetten sapma ve sapıtmadır.

Allah (cc) kardeşliğimizi daim eylesin. Amin.

 

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.