banner176

BİST
ALTIN
DOLAR
STERLİN
EURO

Bugün 24 Temmuz 2020.

        ‘Hezimet mi zafer mi?’ olduğu çok tartışılan Lozan’ın üzerinden doksan yedi yıl geçmiş.

        Bugün 24 Temmuz 2020.

        1453’te Fatih Sultan Mehmet Han’ın iradesiyle İslam mabedi haline getirilerek 1934’e kadar cami olarak hizmet verdikten sonra bu tarihtemüzeye dönüştürülen Ayasofya’nın 86 yıl sonra Fatih’in emaneti olarak asli görevine iade edildiği için yeniden ibadete açıldığı tarihi önemde bir gün.

        Bugün Ayasofya’da 86 yıl sonra ilk Cuma kılınarak ibadete açılacağı için büyük bir heyecan yaşanıyor. Burada kılınacak ilk namaza katılabilmek için yurdun her yerinden akın akın gelen vatandaşların oluşturduğu hareketlilik yaşanıyor dünden beri.

        Üstad Necip Fazıl Kısakürek “Ayasofya açılmalıdır. Türk’ün bahtıyla beraber açılmalıdır. Ayasofya’yı kapalı tutmak, Yunanlıya ‘ben yapamıyorum; sen gel de kendi hesabına aç!’ demekten farksızdır. Gençler! Bugün mü, yarın mı, bilemem! Fakat Ayasofya açılacak!.. Türk’ün bu vatanda kalıp kalmayacağından şüphesi olanlar, Ayasofya’nın da açılıp açılmayacağından şüphe edebilirler. Ayasofya açılacak... Hem de öylesine açılacak ki, kaybedilen bütün mânalar, zincire vurulmuş masumlar gibi onun içinden fırlayacak!.. Öylesine açılacak ki, bu millete iyilik ve kötülük etmişlerin dosyaları da onun mahzenlerinde ele geçecek... Ayasofya açılacak!...“ demişti bir konuşmasında.

        Pek çoğumuzun ezberlediği ‘Utansın’ şiiri yüreğimiz burkularak hatırladığımız bir vasiyetti adeta:

“Tohum saç, bitmezse toprak utansın!
Hedefe varmayan mızrak utansın!

Hey gidi küheylan, koşmana bak sen!
Çatlarsan, doğuran kısrak utansın!

Eski çınar şimdi noel ağacı;
Dallarda iğreti yaprak utansın!

Ustada kalırsa bu öksüz yapı,
Onu sürdürmeyen çırak utansın!

Ölümden ilerde varış dediğin,
Geride ne varsa bırak utansın!

Ey bin bir tanede solmayan tek renk;
Bayraklaşamıyorsan bayrak utansın!”

        Şair inancını sapasağlam tutmayı başarmıştı ömrünce. Vasiyet gibi algılanan şiirlerinin doğru anlaşıldığını düşünüyorum. Ebedi rahmetler diliyorum. Allah’a hamdolsun!

Bugünü yaşıyorsak bundaAyasofya gibi bir ecdat yadigârının beş yüz yıla yakın İslam mabedi olarak ecdadımızın tam beş asır acılarına ve sevinçlerine tanıklık ettikten sonra bir şekilde tutsak edilmesine gönülleri razı olmayanların emekleri vardır. Üstad Necip Fazıl Kısakürek, Osman Yüksel Serdengeçti, Ali Ulvi Kurucu, Arif Nihat Asya gibi vatan delisi, millet divanesi alp erenlerin bu sağlam inançları, güzel duruşları ve milletin duygularını canlı tutmalarının payının büyük ve her türlü takdirin üstünde olduğunu düşünüyorum.

Büyük şair Sezai Karakoç bu mabedin tutsak edilişini bağımsızlığımızla ilişkilendirerek şöyle değerlendirmişti:“ Ayasofya’nın cami olmaktan çıkarılması bir sebep değil bir sonuçtur. Tekrar cami olarak açılması da bir sebep değil bir sonuç olacaktır. İslam’ın Batı karşısında yenilgisinin, üstünlüğünü kaybetmesinin sonucu ve sembolik işareti olarak Ayasofya cami olmaktan çıkmıştır. Ancak, Batı karşısında İslam âlemi olarak tam bağımsız olduğumuz gün ya da en azından, bu bağımsızlığın şuuruna vardığımız gün, kendimizi Batı’dan bağımsız hissettiğimiz gün, Ayasofya yeniden cami olacaktır.”

Rahmetli Nuri Pakdil o sevdalılardan biriydi. Ayasofya’nın esareti ile ilgili hüznünü şöyle dile getirmişti:

“Bir siz mi duyarsınız Ayasofya Camii’nin inlemelerini, karanlık dehlizlerde tek başına gece gündüz yaktığı ağıtlarını? Arada sırada boğuk boğuk sesi de gelir Ayasofya Camii’nin; yığılır kalır bilincinizin üzerinde, sorumluluğunuzun üzerinde...”

Şükürler olsun!

Bugün güzel bir gün!

Naklen yayınlar yapılırken namaz kılınacak tüm alanların namaza saatler kala doldurulduğu Ayasofya’dan Kur’an tilaveti yükseliyor.

İstanbul ve Ayasofya tarihi bir ana tanıklık ediyor.

Şükürler olsun halkımızın yaşadığı heyecanı ve coşkuyu milletimle birlikte ta yüreğinde hissedenlerdenim.

Nice güzelliklere…

Selamların en güzeliyle!

Hacı Halim Kartal

24 Temmuz 2020

 

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.