?Önümüzde iki seçenek var: Ya bu iktidara hiç sesimizi çıkarmayacağız ya da sopa zoru ile istediğimizi yaptıracağız.?
Yukarıdaki cümle tahmin edileceği gibi emekli Orgeneral Özden Örnek?in günlüğünden. Üstelik Yaşar Büyükanıt?a ait.
Orhan Yöney diyor ki: ?AKP?nin iktidar olmasına rağmen muktedir olamadığı halka gösterilmelidir. Bu yönde eylemler yapılmalıdır.?
Bu düşüncedeki bazı askerî memurlar Sarıkız, Ayışığı, Eldiven kod adını verdikleri darbe planları yaptılar. Uygulamak için timler oluşturdular. Danıştay?da, Malatya?da, Trabzon?da vs adam öldürttüler, cinayetler işlediler. Ülkeyi kaosa sürükleme senaryoları ürettiler, üretiyorlar.
Taraf, Özden Örnek?e ait günlüğün bir bölümünü yayınladı. Nokta dergisi yayınladığı zaman da okumuştum. Günlüğü bir kere daha okudum.
Orta yerde çok yanlış bir algılama problemi var. Anayasa, orduya ülkeyi dış tehlikelerden koruma görevi vermiş. Üst düzey komutanlar, asıl işlerini bırakmışlar, ülke yönetimi ile uğraşıyorlar.
Anayasa?ya göre bu ülkedeki rejimin adı demokrasi. Seçimler yapılıyor, Meclis oluşturuluyor. Yasalara göre hükümetler kuruluyor, Meclis?ten güvenoyu alıyor, yürütme erkini oluşturuyor. Millet, bu şekilde egemenlik hakkını kullanıyor.
Günlükten ve şimdiye kadar ki dört darbe eyleminden anlaşıldığına göre üst düzey komutanlar, Anayasa, kanun falan takmıyorlar. Halkın seçtiği iktidarlara hükmetmeyi, onlara ?sopa zoruyla istediklerini yaptırmayı?, ?iktidarın muktedir olmadığını halka göstermeyi? görev sayıyorlar.
Bu hakkı nereden alıyorlar?
Anayasa ve yasalar, onları neden bağlamıyor?
Amerika, İngiltere, Fransa, Kanada, İsveç, Norveç gibi demokratik ülkelerde ordu, sadece savunma görevi yaparken ve sivil hükümetlerinde emrinde çalışırken bizde neden bazı askerî memurlar, milletin seçtiği hükümetlere emir vermeyi görevi sayıyor?
Dört darbe yaptılar da ne oldu?
Yunanistan?da kişi başına düşen milli gelir 32.421 dolar iken ülkemizde 10.738 dolar.
Kişi başına düşen milli gelir Norveç?te 97.808; Danimarka?da 63.898; Amerika?da 46.541, Almanya?da 44.488; Hırvatistan?da 13.553, Polonya?da 11.861 dolar.
Türkiye, darbeler ve darbeciler yüzünden bütün Avrupa ülkelerinden geri kaldı.
Doğu Avrupa ülkesi Polonya bile bizi geçmiş durumda.
Sivil hükümetler döneminde ülke kalkınıyor, askerî darbeler döneminde ekonomi çöküyor, halk fakirleşiyor, ülke itibar kaybediyor.
28 Şubat 1997 yılında kişi başına düşen milli gelir 3.500 dolar iken, darbe süreci neticesinde 2001 yılında 2.100 dolara düştü.
Uluslar Arası Para Fonu?nun tahminlerine göre bugün kişi başına düşen milli gelir 10.738 dolar oldu.
Ülke, Cumhuriyet tarihinde görülmemiş bir şekilde kalkındı.
Ülke kalkınıyorken, halk seçtiği Meclis eli ile egemenliğini kullanıyorken, bir yıl önce yapılan seçimlerle Meclis yeni belirlenmişken bazı emekli askerî memurlara ve onların etki alanındaki muvazzaflara ne oluyor? Neden halkın özgür iradesiyle seçtiği insanların hükümet etmesini istemiyorlar?
Neden üst düzey bazı memurlar, yasaları takmıyor?
Neden 85 yıldır ulaşılması gereken hedef ?muasır medeniyetler seviyesi? iken bugün Avrupa Birliğine karşı eylemler geliştiriliyor?
Emekli askeri hâkim Ümit Kardaş, çok doğru bir teşhisle bu durumu, askerlerin aldıkları eğitime bağlıyor.
?Askerî okullardan başlayarak belli bir formasyonla yetiştiriliyorlar. Bu formasyon içinde siyaseti yönlendirmeleri tarihsel misyon olarak yer alıyor. Böyle yetişenler için bu tutuklama olayı kabul edilebilir değil. Bir şok geçirme, hayal kırıklığı yaratabilir. Travma yaratabilir.?
Askerî okullarda ve sivil okullarda demokrasi dersi yeterince önemsenmiyor. Anayasa?da ülkenin demokratik olduğu yazıyor, ama eğitim sistemi gençlerimizi demokratik sistem içinde eğitmiyor.
Onun için okullara gelecek eğitim-öğretim yılı içinde mecburi demokrasi dersleri konmalı. Kalkınmış ülkelerin demokrasi ile yönetildiği vurgulanmalı. Darbecilerin ve diktatörlerin ülkelerini kalkındırmadığı anlatılmalı.
Amerika?da, Avrupa?da, Dünya?da ve bizde demokrasi tarihi karşılaştırılmalı olarak çok iyi verilmeli. Milli egemenlik, Meclis duvarına yazmayla millete ait olmuyor. Demokrasinin kurum ve kuruluşlarıyla işleyişi gençlere iyi öğretilmeli.
Demokrasi, kalkınma, özgürlük taraftarları dayanışma içine girmeli. Darbeci Ergenekonculara karşı yargıda başlatılmış olan sürecin İtalya?daki ?Temiz Eller Operasyonu?nda olduğu gibi başarıyla bitmesi için destek verilmeli.
Demokrasi hâkim olmalı, darbeciler değil.
Egemenlik kayıtsız şartsız milletin olmalı. Darbeciler Yunanistan?da olduğu gibi yargılanmalı ve hapishanedeki yerlerini almalılar.
Yunanistan?dan geri kalmak, bu milletin kaderi olmamalı.