Gazetecilik yapmanın Türkiye gibi ülkelerde ne kadar zor olduğunu sanırım söylemeye gerek yok. Şu andaki medyanın toplumda oluşan kötü imajının silinebilmesi uzun yıllar gerektirecek sabırlı bir çalışma istiyor. Bir dönem tek merkezden yönetilen medya gerektiği zamanlarda dördüncü kuvvet olarak kullanılması ile kısa vadede belirli kazançlar elde edilmiş olabilir. Amma gel gör ki kısa süreli yapılan bu tutum uzun vadede yanlış olduğu anlaşılınca bahse konu medya anlayışı sürekli kan kaybediyor. Değerlerine inançlarına sürekli hakaret edilen toplumlarda geçte olsa halkın değerlerine saygılı kavgacı olmayan meseleye akli selimle bakabilen gazeteler ve gazeteciler ortaya çıkıp güç kazanması en doğal beklenti idi. Uzun yıllar 11 ay boyunca toplumun değerlerine hakaret eden ve toplumu görmezden gelen sadece Ramazan aylarında reyting kaygısı ile farklı yayın yapan bir anlayış, satılmayıcıda kap kacak gibi promosyonlarla işi götüren bu zihniyet, her geçen gün tiraj kaybına uğraması kaçınılmazdı. Son günlerdeki yaşanan olaylar da göstermektedir ki medyanın en çok satan gazeteler sıralaması tamamen değişmiş ve eskiden dördüncü kuvvet olarak kullanılan bu medya anlayışı azınlıkta kalmıştır. Toplumdaki bilinçlenmeye paralel olarak gelişen bu bakış açısı yeni gelişmelere yeni açılımlara gereksinim duyulmasına sebep olmuştur. Sürekli gelişen teknoloji ve iletişim çağı kartelin değil de her görüşte insanlar tarafında kendi düşünceleri doğrultusunda kullanılır hale gelmiş. Tek tip düşünce oluşturma isteği iflas etmiş ;bireylerde ve toplumda kendini özgürce ifade edebilen toplumun içinden çıkan bir anlayış hızla yükselmeye başlamış.. toplum tarafından büyük beğeni kazanan böyle bir anlayış kendini yetiştirmede ve geliştirmede gelişen bu teknolojik gelişmeleri kullanmada büyük mesafe katettigi ortada.. Konumuza dönersek Bizlerde âcizane olarak Seydişehir?e hizmet etmek gayesi ile böyle bir çalışmayı dört yıldan beri sürdürmeye çalışıyoruz. (Böyle derken halkın değerlerine saygılı ve halkla iç içe kavgacı olmayan hakaret etmeyen bir anlayışı kastediyorum) Seydişehir de ne olup ne bitiyor gündem hakkında bir katkı sağlamak ve şehrimiz adına bir şeyler yapmanın gayreti içinde çalışırken zaman zaman zorluklarla da karşılaşmıyoruz değil. Hala yukarıda tarif ettiğimiz anlayışta olan bir toplumda gazetecilik yaptığımızın bilincinde olmakla birlikte bazen sabır taşımızın çatlama noktasına geliyor. Sürekli kavga sürekli bağırıp çağıran sürekli eleştiren her meselede kendi düşüncesinin tek doğru olduğunu zannedenler şimdiye kadar bu ülkenin insanını kolaylıkla kamplara ayrılmasında figüran oldular. Kardeşlik barış, huzur, hoş görü, empati gibi kavramların zihninde yer etmeyen bu tipler her zaman birileri tarafından kullanılmaya mahkum olan tiplerdir. Şimdiye kadar bizi de kendi yanlarına çekmeye çalışsalar da bunların çirkeflikleri uymadık uymayacağız. Kendilerini sürekli olarak hakaret etme saldırma küfretmeyi fikir olarak telaki edip bizimde bu rezilliklere izin vermemizi bekliyor. Yok öyle yağma ilk önce adam olun adam gibi isminizi kimliğiniz yazın ve karşınızdakine saygılı olmayı örgenin sonra sizin yorumlarınızı yayınlayalım..
Yorumlar.
Yorumlar
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren,
aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya
da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk
içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.