banner202

banner203

BİST
ALTIN
DOLAR
STERLİN
EURO

banner176

Gazetecilik yapmanın Türkiye gibi ülkelerde ne kadar zor olduğunu sanırım söylemeye gerek yok.  

 Şu andaki medyanın toplumda oluşan kötü imajının silinebilmesi uzun yıllar gerektirecek sabırlı bir çalışma istiyor.

 Bir dönem tek merkezden yönetilen medya gerektiği zamanlarda dördüncü kuvvet olarak kullanılması ile  kısa vadede  belirli kazançlar elde edilmiş olabilir. Amma  gel gör ki kısa süreli  yapılan  bu tutum uzun vadede  yanlış olduğu anlaşılınca  bahse konu medya anlayışı sürekli kan kaybediyor.

  Değerlerine inançlarına sürekli hakaret edilen toplumlarda geçte olsa halkın değerlerine saygılı kavgacı olmayan meseleye akli selimle  bakabilen  gazeteler ve gazeteciler   ortaya  çıkıp güç kazanması  en doğal beklenti idi.

  Uzun yıllar  11 ay boyunca toplumun değerlerine hakaret eden  ve toplumu  görmezden gelen   sadece Ramazan aylarında  reyting kaygısı ile  farklı yayın yapan  bir anlayış, satılmayıcıda  kap kacak gibi promosyonlarla işi götüren bu zihniyet, her geçen gün  tiraj kaybına uğraması kaçınılmazdı.

   Son günlerdeki  yaşanan olaylar da göstermektedir ki medyanın en çok satan gazeteler  sıralaması tamamen değişmiş  ve eskiden dördüncü kuvvet olarak kullanılan  bu  medya anlayışı azınlıkta kalmıştır. 

Toplumdaki bilinçlenmeye paralel olarak gelişen bu bakış açısı yeni gelişmelere yeni açılımlara gereksinim duyulmasına sebep olmuştur.

Sürekli gelişen teknoloji ve iletişim çağı   kartelin  değil de her görüşte insanlar tarafında kendi düşünceleri  doğrultusunda kullanılır hale  gelmiş.   Tek tip düşünce oluşturma isteği   iflas etmiş ;bireylerde ve toplumda kendini  özgürce  ifade edebilen   toplumun  içinden çıkan  bir anlayış hızla  yükselmeye başlamış..   toplum tarafından büyük beğeni kazanan böyle  bir anlayış kendini yetiştirmede ve geliştirmede   gelişen bu teknolojik gelişmeleri  kullanmada  büyük mesafe katettigi ortada..

Konumuza dönersek  

 Bizlerde âcizane olarak Seydişehir?e hizmet etmek gayesi ile böyle bir çalışmayı dört yıldan beri sürdürmeye çalışıyoruz.

(Böyle derken halkın değerlerine saygılı ve halkla iç içe kavgacı olmayan hakaret etmeyen bir anlayışı kastediyorum) Seydişehir de ne olup ne bitiyor gündem hakkında bir katkı sağlamak ve şehrimiz adına bir şeyler yapmanın gayreti içinde çalışırken zaman zaman zorluklarla da karşılaşmıyoruz değil. 

 Hala yukarıda tarif ettiğimiz anlayışta olan bir toplumda gazetecilik yaptığımızın bilincinde olmakla birlikte bazen sabır taşımızın çatlama noktasına geliyor.

 Sürekli kavga sürekli bağırıp çağıran sürekli eleştiren her meselede kendi düşüncesinin tek doğru olduğunu zannedenler şimdiye kadar bu ülkenin insanını kolaylıkla kamplara ayrılmasında figüran oldular. 

  Kardeşlik barış,  huzur, hoş görü, empati gibi kavramların zihninde yer etmeyen bu tipler her zaman birileri tarafından kullanılmaya mahkum olan tiplerdir.

 Şimdiye kadar bizi de kendi yanlarına çekmeye çalışsalar da bunların çirkeflikleri uymadık uymayacağız. 

Kendilerini sürekli olarak hakaret etme saldırma küfretmeyi fikir olarak telaki edip bizimde bu rezilliklere izin vermemizi bekliyor.

 Yok öyle yağma  ilk önce  adam olun adam gibi isminizi kimliğiniz  yazın  ve karşınızdakine saygılı olmayı örgenin  sonra sizin yorumlarınızı yayınlayalım..

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.