74 yaşındaki Prof. James Flynn?in akademik zekâ (IQ) üzerine yaptığı araştırmalar, zekânın geliştirilebileceğini bir kere daha ispatladı. Araştırmalar, zekâ gelişiminde genler kadar sosyal çevre, aile ve öğretmenlerin önemli rol oynadığını ortaya koydu.
1960?lı yıllarda Yeni Zelenda?da yaşayan ve araştırmalar yapan Prof. Flynn, emekli olduktan sonra Amerika?daki Cambridge Üniversitesinde sözleşmeli olarak çalışmaya devam ediyor ve araştırmalarını sürdürüyor. Prof. Flynn, emekli olup bir kenara çekilmenin beyin faaliyetlerini gerilettiğini vurguluyor.
?Çalışmak bana zevk veriyor. Fransa?da erken emekliler üzerine yapılan bir araştırma gösterdi ki çalışmayan kişiler IQ testinde sekiz puan geride kalıyor. ?
James Flynn üniversitedeki görevinin yanı sıra, yaptığı araştırmalarla kamuoyunda tartışmalar meydana getiriyor. Yeni kitabı ?Where Have All the Liberal Gone? önemli bir tartışma meydana getirdi. Prof. Flynn?in tespitleri çok tartışılıyor ve tartışılmaya devam edecek. Tam da Amerika?da siyahî Hüseyin Barak Obama başkan seçilmişken, yani bir siyah, yeteneklerini ve zekâsını bütün dünyaya ispatlamışken James Flynn?in tespitleri ne anlama geliyor? Beyin araştırmacıları bu tespitleri konuşuyor.
Prof. Flynn şunları söylüyor:
?Zekâ çok yönlüdür, kimisi zekâ deyince matematik problemlerini çözmeyi anlar, kimisi ise romanların yorumunu. Bilinen zekâ ölçümlerinde siyahların, beyazların gerisinde kaldığı tartışılmaz bir gerçek. Birçok liberal akademisyen kabul etmese de bu bir gerçek. Liberaller bunu kabul etmiyor, çünkü kafalarındaki klişelere uymuyor. Araştırmalar zekâ gelişiminde anne-baba, öğretmen ve arkadaş çevresinin belirleyici olduğunu gösteriyor.
Siyahî küçük çocuk IQ ölçümünde beyaz çocuğa göre % 1 oranında geriden başlıyor.
Gençlik çağında puan farkı % 10?a çıkıyor.
24 yaşındaki bir gençte puan gerilemesi % 15?i buluyor.
IQ ölçümlerinde fark her sene % 0.6 oranında artıyor. Siyahîler bu oranda geride kalıyorlar.
Bu gerilemenin arkasında kültür farklılıkları var. Mesela bir büro çalışanının çocuğu okul öncesi 2000 kelime öğrenirken bir işçi çocuğu ortalama 1200 kelime, sosyal yardım alan fakir bir aile çocuğu yaklaşık 600 kelime öğreniyor. IQ testlerindeki başarıyı bu durum, önemli ölçüde etkiliyor.
Mayınlı tarla kabul edilen politik alan da zekâ gelişimini etkiliyor. Birçok siyahî gencin hapse üşmesinde aile yapısının etkili olduğu bir gerçektir. Parçalanmış aile çocuklarında da beyin gelişimi eğitimi yarım kalır.
Beyni, vücut kaslarına benzetebiliriz. Antrenman yapılmazsa kaslar gelişmez. Eğer anne-baba çocuğu birlikte eğitiyorsa antrenman daha verimlidir, çocuğa daha fazla tesir ederler, çocuğun kelime hazinesi büyür.
Buna karşılık yüksek tabaka, çocuklarını küçükken kolayca kurslara göndermezler. Çocuklarının aile içinde kalmasını isterler. Bu bir dezavantaj.
Akademik zekâdan söz eden, kültür çevresi ve hayat tarzını hesaba katmak zorundadır. IQ bugün büyük bir tabu. Halbuki etkileri müthiş. Zekâyı sadece genlerle açıklamak yetersiz. Beyaz ve kültürlü ailede yetişen siyah çocuklarda zekâ ölçümlerindeki seneden seneye artan gerileme azalıyor. Büyüme çağında sadece aile çevresinde kalan gençlerde okul notu kötüleşiyor. Spor, müzik çalışan ve sosyal hayata katılanların notları daha iyi. 30 sene önce Almanya?da yaşayan Amerikalı siyahîlerin çocuklarının zekâ gelişimi ölçüldüğünde siyah çocukların beyazlar kadar başarılı olduğu görüldü. Bu durum, sosyal çevrenin zekâ gelişimini direkt etkilediğinin bir delilidir.
IQ testlerine göre endüstri toplumlarında zekâ seviyesi her sene 0,3 oranında artıyor. Bu artış, zekâ gelişiminde genlerin etkisinin sanıldığı kadar güçlü olmadığını gösterir. Elbette zekâ geliştirmenin de bir sınırı var. Kalp kaslarını istenildiği kadar güçlendirmek de mümkün değil.
Zeki ailelerin çocuklara hep zeki olacak diye bir şey yok. Boşanan ailelerde tek eğitici, çocuğun zekâ gelişimini kötü etkiler. Bilgisayar oyunları, okumanın ihmali beyin gelişimini kötü yönde etkiler. (Der Spiegel, 15.12.08, s.140-141)
Dün akşam Fatih İlim Yayma Yurdu?nda öğrencilere başarı ve zekâyı artırma semineri verdim. Okuldaki eğitimin yanı sıra yurtta öğrencilerin spor, müzik, konferans, duvar gazetesi çıkarma gibi çok yönlü çalışmalar yaparak kendilerini ve zekâlarını geliştirdiklerini gördüm. Bir ayda 45 kitap okuyan Harun Çil adlı delikanlı ile tanıştım. Bütün öğrencilerimize örnek olması için bu güzel gayreti tebrik ederek bu sütuna kaydediyorum. Konferansımı dileyen 141 öğrenciden dâhi olma sözü aldım. Nasıl sevindiğimi anlatamam. Fatih İlim Yayma Yurdu yöneticilerini, özellikle Muhammet Kul ve Yücel Kormaz?a, bu fevkalade güzel gayretlerini tebrik ediyor, öğrencilerimize başarılarının devamını diliyorum.
Not: Bugüne kadar 18 eser kaleme alan, Fairplay ödüllü yazar ve hoca Ahmet Yüter, büyük âlim Ali Ulvi Kurucu?yu anlatan fevkalade güzel bir eser yayınladı. Her yönüyle örnek bir âlim olan Ali Ulvi Kurucu?yu tanımak isteyenlere Nesil yayınları arasında çıkan kitabı hararetle tavsiye ederim. (Nesil, 0212-5513225)