Bu yaz doya doya Seydişehir?de kaldım. Bir eğitimci olarak tek hobim, çocuklarımızın geleceğe daha iyi hazırlanması. Eğitimin kalitesi ile ilgilendim, Fahri Kubilay ve sevgili dostlarla dağa tırmanma hobimizin yanı sıra doya doya eğitimi konuştuk. Eğitim sevdalısı kaymakamımız Kemal İnan Beyle de eğitim, Seydişehir, dostlar, mısır ziyafetleri ve iftar sofraları konusunda tadına doyum olmaz sohbetler yaptık. Eskimez Başkan İbrahim Halıcı, Hakkı Balcı, Abdullah Leblebici, Hasan Dinç gibi dostlarla da birlikte olduk ve eğitimin kalitesini konuştuk.
Konunun ayrıntılı olarak ele almak, okulları tek tek masaya yatırmak gerekir belki. Ama Milli Eğitim Müdürlüğü yetkililerinde ve okul müdürlerinde ayrıntılı olarak başarılı öğrencilerin listesi var. Mesela Seydişehir Lisesi müdürü, üniversiteye giren öğrenci sayısını bir önceki yıla göre 9?den 14?e çıkardım, diye övünüyor. Başarı; % 14?ten % 20?ye yükselmiş.
Enis Şanlıoğlu Lisesinin karizması çizilmiş, bir önceki yıl % 21 olan başarı %14?e gerilemiş.
Mahmut Esat Anadolu Lisesi 2005?te % 72 olan başarıyı % 45.9?a indirmiş. Hayli üzücü bir durum.
Meslek liseleri üniversiteye öğrenci yerleştirme konusunda sanki bir yarış içinde değiller. Toplam olarak liselerin üniversite veya yüksek okullara öğrenci yerleştirme oranı bir önceki yıl % 41 iken 2009?de % 29.8?e paraşütle iniş yapmış. Liselerde eğitim SOS veriyor.
Üstelik Konya ili ÖSS?de ilk ona girmeyi başarmışken Seydişehir?de başarısızlık kol geziyor
İlköğretim okulların ne durumda?
OYP Konya ortalamasının altında.
Konya ortalaması 314.723 iken Seydişehir ortalaması 313.220.
Konya da Türkiye?de iyi bir yerde değil. 36. sırada.
Okullar arasında da çok fark var.
En yüksek okul Seyfettin Dokumacı İlköğretimokulu 419.113 iken en düşük ortalama Ketenli İlköğretimokuluna ait ve 269.025 puan. Seyfettin Dokumacı?ya en yakın okul Merkez İlköğretim, puanı 356.403.
Toplam 24 ilköğretim okulunun 16 tanesinde bir önceki yıla göre Fen, Anadolu veya Anadolu Öğretmen Liselerine öğrenci yerleştirmede düşüş var. Dört okul daha başarılı, üç ilköğretim okulu başarısını korumuş.
Seydişehir, eğitimde kaliteyi yakalamak için her türlü alt yapıya sahip. Okullarda öğretmen boşluğu yok. Sınıflardaki ortalama öğrenci sayısı 20. Ulaşım kolay, göç alan bir şehir değil.
Kısaca söylemek gerekirse Seydişehir?de un var, şeker var, yağ var; yapılan helvanın tadı tuzu yok.
Peki, helvayı yapan kim?
Öğretmenler, veliler?
Bir takım başarısız olursa önce teknik direktör sorumludur. İstifa eder veya tedbir alır.
Eğitimdeki başarısızlığın sorumlusu elbette başta Milli Eğitim Müdür Necip Şen, sırasıyla okul müdürleri ve öğretmenler?
Seydişehir?de eğitimin kalite kazanması için yeni bir heyecan ve başarı rüzgârına ihtiyaç var. Mevcut kadrolar bu rüzgârı estirebilir mi?
Ya estirmeliler veya yerlerini estirecek olanlara terk etmeliler.
Yeni bir heyecan ve başarı rüzgârı esmesi için neler yapılmalı?
Bu konu eğitimciler tarafından enine boyuna tartışılmalı. Seydişehir, Türkiye?nin eğitimde kalite yönünden en iyi ilçesi oluncaya kadar da bu tartışma bitmemeli.
Böyle bir tartışmaya katkıda bulunmaya varım. Bu tartışma yapılmadan, eğitime kalite gelmez.
Böyle bir tartışma önce cesaret ister, sonra da kalite getirecek çalışmaları yapmak için ter dökmek gerekir.
Gelecek yazımda kalite getirecek çalışmalara yer vermek istiyorum. Tartışmayı bir ucundan başlatan ünlü yazar Hakkı Balcı ve Cemal Şahin?e teşekkür ediyorum, özellikle Cemal Şahin?in önerilerine yenilerini ekleyerek konuyu tartışalım.