banner176

BİST
ALTIN
DOLAR
STERLİN
EURO

?Kurban olmak? zengin çağrışımları olan bir deyim. Tam bir doğruluk içinde gönülden bağlanmak, bağlılığın gerektirdiği fedakârlığı yapmaya hazır olmak, deyimin akla gelen en genel anlamı.

  Bayram yaklaşırken dinimizden dilimize adamakıllı yerleşiveren bu deyimin nerelerde ne amaçla nasıl kullanıldığını merak ettim. Türkülerimizde, şairlerimizin mısralarında ne şekilde yer edip nasıl kullanıldığı ile ilgili bir demet oluşturmak istedim karınca kararınca.

  Kurban olmak sözü daha zihnimizde belirip de dudaklarımızda telaffuza dönüşmeden sizi bilmem ama beni ilk önce İstiklal Marşı?mıza götürüyor:

?Çatma, kurban olayım çehreni ey nazlı hilal!

Kahraman ırkıma bir gül, ne bu şiddet bu celal!?

 

Sevenin sevdiği uğruna, sevdiğine yakın, en yakın olabilmek uğruna her şeyden aziz bildiği canını bile gözünü kırpmadan verebileceğini ifade eden ?Kurban olmak? deyiminin medeniyet dünyamızda bize yaptırdığı yolculukta İbrahim (AS) ile oğlu İsmail?in (AS) yaşadıkları zamanlara ve mekânlara uğruyoruz önce. İbrahim peygamber en sevdiği varlıkla, bir ömür hasretini çekip ömrünün sonuna yaklaştığını hissettiği bir dönemde kavuştuğu biricik evladı İsmail?le sınava tabi tutulmuş ve bu yaşlı baba, hayatının en çetin sınavında ?en sevgili? için son demlerinde kendisine göz ve gönül aydınlığı olan oğlunu kurban etmeyi göze alarak başarılı olmuştur

 

Bir fikir veya dava yolunda kendini feda eden kimse için de ?kurban? denilebiliyor. Mecazi manada: Kelimenin bu anlamda kullanılışı için şu örnek hemen hatıra gelebilecek özellikte:

?Canım kurban olsun senin yoluna

 Adı güzel kendi güzel Muhammed?(SAV)

 

Türk Halk şiirimizin sevilen âşıklarından Âşık Ömer?in sevgilinin aklını başından alan ela gözlerine bir nebze bakabilmek için kurban olmaya hazır olduğunu görürüz bize kadar ulaşabilmiş birçok şiirinde:

?Ela gözlerine kurban olduğum

Yüzüne bakmaya doyamadım ben

İbret için gelmiş derler cihane

Noktadır benlerin sayamadım ben?

 

Aşık Sümmani?ye ait bir türküde söze ?Ceylan gözlerine kurban olduğum? denilerek girilir:

?Ceylan gözlerine kurban olduğum

Tanrı selamını almaz mısınız?

Mevlam sizi süs için mi yarattı

Siz gel demeyince gelmez misiniz?

 

Gurbete gidenler azığın alır

Kimi giderken kimisi kalır

Kimi sevap için Kabe?ye varır

Kabe kapınızda bilmez misiniz?

 

Karadır kaşınız yaydan nic?olur

Bugün dünya yarın ahiret nic?olur

Bir gönül yapması yüz bin hac olur

Siz gönül yapmasını bilmez misiniz?

 

Yüz yıllardır cehalet ve bilgisizlikten çok çekmiş olan halkımızın okuyana yazana gösterdiği ilgiyi, ona duyduğu sevgi ve minnettarlığı hangi söz bir türkümüzdeki şu mısralar kadar güzel anlatabilir;

?Kurban olam kalem tutan ellere

Kâtip arz-ı halim yaz yâre böyle?

 

           Bağdatlı söz ustası Fuzûli bir gazelinde,

            ?Vermeyen cânın sana bulmaz hayât-ı cavidân

           Zinde-i câvid ana derler ki kurbândır sana?

             Diyor. Bu beyti anlamak için belki de onun çok ünlü olmuş bir başka beytine bakmak gerekecek. Şöyle:

             ? Yılda bir kurbân keserler halk-ı âlem îyd için

            Dem be dem sâat be sâat ben senin kurbanınam?

          (Birileri ibadet için yılda bir defa kurban kesiyorlar.Ben ise her an ve her saat senin için yeniden kurban olmaya hazırım ve belki de bu ayrılık yüzünden kurban olmadayım..)

 

Gene halk türkülerimizden bit hoyratta kullanılışına bakalım kurbanın:

                          Öze kurban,öze kurban
                          Özden gelen söze kurban
                          Sevdasına susandıkça
               Pınarlaşan göze kurban

                       

                        Bir ozan, Ozan Hayali de sevdiğinin hemen her şeyine kurban olma isteğini şu dizelerle anlatır:

                        Başındaki allarına
                        Selvi boyda dallarına
           Yar açılan kollarına
           Kurban olam kurban olam

           Marifetli işlerine
                        İnci gibi dişlerine
                        Endamlı gelişlerine
           Kurban olam kurban olam
         

            Sal çekmez oldu kürekte
            Derman kalmadı bilekte
            Hayali dert var yürekte
            Kurban olam kurban olam

       

            M.M. Revanlı için kurban, uğruna kurban olunacak değerler milli değerlerdir.

            ?Kurban olayım ayına yıldızına
              Kurban olayım oğuluna kızına
              Kurban olayım baharına yazına
              Gururumsun vatanımsın Türkiye?m?

 

                Gönül kimi severse güzel odur derler. Herkesin uğruna kurban olacak kadar sevdiği, gönülden bağlandığı bir varlık vardır. Buna kimsenin söyleyeceği bir sözü olamaz. Olmamalı da; ancak bayramlar bayram günleri bir başka çehreyle de çıkıyor karşımıza: Aceleciliğimiz ve bir türlü dizginleyemediğimiz hırslarımızla memleketimizde özellikle bayram günlerinde yollarımız da kan revan içinde kalıyor elim kazalar sonucu. Ve bayram günleri ellerinde satırlarla kaçırdıkları kurbanlıkların peşine düşmüş acemi kasaplarla,  her yeri mezbaha haline çevirmedeki acayipliğimizle de hatırlanan günler oluyor maalesef.

 

 Dilerim ?kurban olmak? sözü samimiyetimizin, sadakatimizin en yalın ifadesi olur. Bayramları bayramca yaşayalım ki bu güzel günleri hiçbir şey gölgelemesin. Ve bayramlar milli birlik ve beraberliğimizin iyice perçinlendiği günler olsun.

 

            Efendim,

            Bayramları ihtiraslarımıza kurban etmeyelim.

 

              ?Yaşamak sevmek kadar gönülden?,

                Bayramınız mübarek, her şey gönlünüzün dilediğince olsun. 

               

                                                                                                                Hacı Halim KARTAL

                23 Kasım 2009

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.