Klasik liselerin sözel bölümünde edebiyat-dil ve anlatım dersi 7 saat. Meslek lisesinde edebiyat dersi yok, dil ve anlatım dersi 2 saatten ibaret.
Benzeri karşılaştırmaları matematik, fen bilgisi, sosyal bilgiler, İngilizce veya yabancı dil dersleri için de yapabilirsiniz. Aynı sonuca ulaşırsınız.
Meslek lisesi öğrencisi, üniversiteye giriş sınavlarında soru çıkan dersleri, klasik lise öğrencisine göre daha az görüyor.
Üniversiteye girişte puan hesaplanırken ise klasik liselinin yaptığı doğru sayısı 015, meslek lisesi mezununun 0.13 puan ile çarpılıyor. YÖK?ün son kararı böyle.
Anayasada insanların dil, din, ırk, cinsiyet vs. bakımından eşit olduğunu yazıyor.
Yasalar, eğitimde fırsat eşitliğinden söz ediyor.
Peki, Türkçeyi haftada iki saat gören öğrencinin doğru sorusunu 0.13 ile çarpıp da 7 saat gören öğrencinin puanının 0.15 ile çarpmak eğitimde fırsat eşitliği mi?
Danıştay, YÖK?ün liseler arasındaki puan hesaplama farkını kaldırması kararını ?ölçülülük? ilkesine aykırı olduğu gerekçesiyle bozdu.
Peki, yukarıdaki ölçüsüzlük, ?ölçülülük? ilkesine ters düşmüyor mu?
YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan, gönlünün hesaplamada farkın olmamasından yana olduğunu söylemiş, ama Danıştay kararından sonra kurumlar arası bir çatışma olmaması için ?ölçüsüzlük? yapma konusunda ikna olmuş.
Eğitim iş kolunda en çok üyeye sahip olan Eğitim Bir-Sen, bu ölçüsüz haksızlığı kabullenemeyeceğini açıkladı. Türk Eğitim Sen veya Eğitim Sen de haksızlığı savunmuyor.
Eğitimciler, haksızlığı karşı.
Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, Danıştay katsayı belirleyemez, diyerek haksızlığa karşı çıkıyor.
Peki, neden Danıştay hâkimleri, eşitlik sağlayan YÖK kararını iptal ediyor?
İşi, derinlemesine takip edince Danıştay?daki davayı Genelkurmay?ın takip ettiği, hâkimlerin de kontrol altında karar verdiği ortaya çıkıyor.
Katsayı haksızlığı, 1999 yılında emekli Org. Çevik Bir?in emriyle icat edilmişti. Şimdilerde Silivri?deki Ergenekon davasında yargılanan eski YÖK Başkanı Kemal Gürüz, bu emri severek ve isteyerek yerine getirmişti.
Eğitimde emir-komuta sistemi?
Bütün haksızlıkların kaynağı bir generale, Özel Harp Dairesine, Seferberlik Tetkik Kuruluna, kozmik odalara çıkıyor.
Taksim?de 37 kişiyi katleden, Bingöl?de 33 eri şehit ettiren, Org. Eşref Bitlis?i öldürten çete, ?devlet sırları?na sığınıyor.
Diyarbakır?ın efsane Emniyet Müdürü Gaffar Okkan?ı öldüren çete, ?derin devlet? zırhına bürünüyor. Okkan suikastı, Hizbullah?ı yıkılmıştı. Hâlbuki o zaman Hizbullah lideri Hüseyin Velioğlu öldürülmüş, örgütün operasyon gücü hemen hemen kalmamıştı. Diyarbakır?ın en işlek caddesinde akşamüştü, göz göre göre efsane müdür ve koruma polisleri kurşunlanmıştı.
TSK tercümanı Yıldırım Beğler, emekli Yüzbaşı Özcan Tozlu; Gaffar Okkan cinayetinin Özel Kuvvetlere bağlı C Timi tarafından yapıldığını açıkladılar.
Yıldırım Beğler, Özel Kuvvetlerin Murat Karayılan ve Cemil Bayık?a silah, ilaç ve erzak verdiğini açıkladı. Daha önce de Tuncay Güney, Veli Küçük?ün PKK?ya silah gönderdiğini açıklamıştı.
Pentagon tarafından kurulan ve Amerika?dan yardım aldığı ayyuka çıkan Özel Kuvvetler, Seferberlik Tetkik Kurulu, Özel Harp Dairesi (hepsi aynı şey) bir an önce lağvedilmeli. Devlet sırları, devletin sahibi halkın bilgisine açılmalı.
Meslek lisesi mezunlarının alanı genişletilmeli, her meslek liseli alanıyla ilgili üniversiteye girebilmeli ve eğitimde fırsat eşitliği sağlanmalı.
Not: Geçen hafta Kartepe Sosyal Etkileşim Derneği?nin davetlisi olarak bir dizi konferans verdim. Eğitimin kalite kazanması için çaba harcayan İmam Hatip Lisesi Müdürü Muhterem Aktaş, Sosyal Bilimler Lisesi Müdürü Mürsel Aydoğdu, Kartepe Eğitim Bir-Sen Başkanı Metin Tatar, Türk Eğitim Sen Başkanı Recep İmamoğlu, Milli Eğitim Şube Müdürleri Arif Sağlam ve Abdürrahim Kayabaşı, Din Görevlileri Başkanı Muammer Çıtak, İHL Mezunları Dernek Başkanı Zafer Sevil, Kartepe Sosyal Etkileşim Derneği Başkanı Hasan Meral, Kocaeli NT Müdürü Ahmet Som, İlçe Milli Eğitim Müdürü Seyfettin Nuroğlu ve eğitim gönüllüsü dostlara çok teşekkür ediyorum. Konferansları harika bir şekilde organize eden ve beni evinde misafir etme centilmenliğini ve cömertliğini gösteren değerli dost, idealist ve yorulmaz eğitimci Şener Meral?e sevgi ve muhabbetlerimi sunuyorum. Eğitimin kalite kazanması için çalışan eğitim gönüllülerini ve geleceğe cesaretle yürüyen gençleri gördükçe yeni bir büyük bir medeniyet kurabileceğimize olan inancım artıyor.