Uzun süredir sizlere anlatmak isteyip bir türlü fırsat bulamağım bir hikâyeyi sizlerle paylaşmak istedim. Şimdiye kadar niye anlatmadın diye sakın bana kızmayın efendim, kızacaksanız bile hikâyeyi okuduktan sonra kızabilirsiniz. Hikâye ya bu sakın başka yerlere yormak için uğraşmayın her şey açık net .Sadece fare ile devenin arasında yaşanan bir yolculuk serüvenin hikayesi bu..
?Bir fare, kervanda bulunan bir devenin yularından tutmuş, kurula kurula yola düşerler.. Kabına sığmayan fare sevincinden adeta havalara uçarak hem gider, hem de giderken kendi kendine mırıldanarak sevinç şarkıları söyler.
"Ben ne büyük kılavuzum, koca bir deveyi yularından tutmuş çekip götürüyorum, hem de o devenin arkasında onlarca deve var amma ben en öndeyim, tüm kervanın kılavuzu benim, ben nereye gitsem peşimden gelmek zorundalar, ben ne yöne çeksem yapmak zorundalar. Son yıllarda benim gibi kılavuz daha gelmedi ,benden iyi kılavuz mu var, ben tüm kervanın yükünü taşıyan biriyim, her şeyi ben yaparım, her şeyi bana sorup yapmak zorundalar, bu bölgedeki kervanın tüm yetkileri benim elimde, kimi istesem öne geçirir kimi istesem kervandan çıkarırım ipler benim elimde diyerek hayal görerek 7 yıldan biraz fazla sekiz yıldan biraz eksik bir süre devam eden yolculukta hayal kurarak yürüyordu.. "
Derken birden önlerine koca bir ırmak gelivermişti. Fare, ırmağı görünce duraladı. Suya dalsa, kuşkusuz boğulurdu. Deve, farenin durakladığını görünce:
"Hayrola dostum," dedi. "Niçin durdun. Dal şu ırmağa, karşı tarafa geçelim..."
Fare, utancından kaçacak delik arıyordu... Boynunu büktü:
"Ben bu ırmağı nasıl geçerim, görmüyor musun su çok derin?"
Deve:
"Hele bir görelim, ne kadarmış bu su," diyerek ırmağa daldı. Su ancak dizlerine kadar çıkmıştı. Güldü. Fareye:
"AA korkak cüce.. Derin dediğin su, ancak diz boyu.. Korkacak ne var. Haydi, dal suya da, karşıya geçelim..."
Fare titriyordu. Deveye yalvardı:
"Ey büyük üstad! Dizden dize fark var. Bu ırmak sana diz boyu ama, bana koca bir deniz. Sana iki adımlık bir su birikintisi, bana aşılamayan bir nehir.."
Deve dayanamadı, konuştu:
"Öyleyse bir daha küstahlık yok. Boyundan büyük işlere giriştin.. Kervanımızı birbirine düşürdün, içimize ikilik soktun, o küçücük boyunla tüm kerameti kendinden bildin, her işe burnunu soktun, karıştırmadığın halt kalmadı, kervanın yolunu kestin, sana bozgunculuk çıkarma doğru yolunda git denildiği zaman ben hizmet edenlerdenim siz beni kıskanıyorsunuz dedin.
Sen işin başına geçmeden Allah'ı şahit tutan; işbaşına geçince de kervanda bozgunculuk yapmağa, fitne fesat çıkararak birlik ve beraberliği yok etmeğe çabalayanlardansın.
Git kendin gibilerle boy ölçüş.. Haydi, titreyip durma, seninle yolculuğumuz buraya kadar bundan sonrasını seninle devam etmeyeceğiz.
Bizim seninle işimiz olamaz sen kendin gibilerinin yanına dön belki burada öğrendiklerinle onlara kılavuzluk yaparsın.?..