Rabbimizin lütfedip sunduğu sevinç günümüz, arabulucumuz olan Kurban Bayramı?na kavuştuk.
Rabbin rızası için milyonlarca Müslüman bu kutsal günleri dört gözle bekler, kimseden emir ve zorunluluk talimatı almadan olağanüstü bir disiplin ve heyecanla bayrama hazırlanır.
Dini bayramlarda günler öncesinden prova; saygı duruşu, çelenk koyma merasimi; caddeleri kapatıp trafiği felç etme; memuru, müdürü, öğrenciyi canından bezdiren protokol uygulamaları yoktur.
İlahi olanla dünyevi olanın farkı budur.
Bayramlarımızın hem dini hem de sosyal yönleri vardır. Bağışlamanın, paylaşmanın, barışmanın, sıla-ı rahme ( ana, baba, kardeşe, akrabaya, komşuya ) gitmenin günüdür bayramlar.
Bayramlar huzur ve esenlik günleridir, asla kin ve nefret günleri değildir. Bayram günleri silah taşınmasını yasaklayan hadisler bile vardır.
Milyonlarca Müslüman kestiği kurbandan muhtaçlara pay ayıracaktır.
Rabbimizin ? Hayırlarda yarışın.? buyruğunu kılavuz edinen hayır kuruluşlarımızın binlerce yardım gönüllüsü yollara düşecek, yurt içi ve yurt dışında savaş ve teröre maruz kalan, doğal afetlerle şehirleri harap olan, evsiz, öksüz, yetim, işsiz, ilaçsız biçarelere kurban etlerini ve bayram hediyelerini dağıtacaklar. Allah onlardan razı olsun. ? DİNİ BAYRAMLARIN FARKI BUDUR.? Kurban, sırf Allah rızası için kesildiğinden, sahibine gelir temin etmek için hiçbir organının satılması caiz olmaz.
Bunun içinde kurban alma imkânı bulunmayan kimselerin çevre, komşu ve sosyal baskı sebebiyle kendilerini zorlamamaları gerekir.
Böyle durumda olanlar bayram günlerinin diğer görevlerini ( teşrik tekbirleri, bayram namazı, sıla- i rahim ) yerine getirerek Allah?ın rızasını kazanırlar. Peygamberimiz ( S.A.V.) : ? Her iyilik sadakadır. Tatlı bir söz sadakadır.? buyurur.
Mevla bizi affede,
Gör ne güzel ıyd (bayram) olur,
Cürmü hatalar gide
Bayram o bayram olur.
- M. Lütfi Efendi ?
( En güzel bayram, Mevla?mızın günah ve kusurlarımızı silip bizi affetmesidir. )