Felsefesinin
merkezine ?sevgi? yi yerleştirip ?Sevdiğin kadar sevilirsin? diyen şair Can
Yücel?in ?Tam Zamanında Yaşamak? başlıklı şiirini dinledim geçen gün bir kanalda
sevilen bir sanatçımızın yorumuyla. Oldukça etkilenmişim ki o günden beri
aklıma düştükçe eşime, çocuklarıma hatta sevebileceğini düşündüğüm
misafirlerime bile dinletiyorum bu şiiri.
Bir şair yüreğinde insanlık adına hangi
duygular, ne gibi düşünceler barınabilir?
Bir şair; içinde yaşadığı toplumun
çocuğunu- gencini, fakirini- zenginini, dertlisini- gamsızını kısaca herkesin
acılarını, sevinçlerini nasıl görür, onlar için ne düşünür, görüp
hissettiklerinden nasıl etkilenir, bunları mısralara nasıl döker?
İşte bugün bu köşede, bu ve bunun gibi
pek çok sorunun bir şair yüreğinden süzülüp gelen billur damlaları niteliğinde
bir şiir bulacaksınız.
Hayatın günü birlik harala gürelesinden,
kısır çekişmelerinden, siyasetimizin biraz bize özgü çatışmacı, çatışmacı
olduğu kadar ayrıştırmacı havasından, hayata dair, ister istemez kirlenen tüm
duygularımızdan, olumsuz tüm düşüncelerimizden kurtulup, bir şairin dizeleriyle
iç evrenimizde arınma ihtiyacı duyabiliriz zaman zaman.
Böyle
durumlarda arada bir şiir ikliminde küçük gezintiler yapmanın; tam zamanında
içilen demi kıvamında bir bardak çay gibi gönül dünyamıza huzur verebileceğini,
insana ve kâinata bu iç huzuruyla bakabilmenin de her yönüyle iyi ilişkiler
kurabilmenizde önemli olabileceğini düşünüyorum.
Bu
düşüncelerle sizi sözünü ettiğim şiirle baş başa bırakıyorum.
TAM ZAMANINDA YAŞAMAK/ CAN YÜCEL
?Yemek de boş içmek de,
Hatta yeri gelmeden sevişmek de.
Tam zamanında öpmelisin... Mesela güzel gözlünü,
Tam zamanında söylemelisin sevdiğini
Gözlerinin içine baka baka.
Bisikletinin gidonunu
Tam zamanında çevirmelisin
Düşmemek için;
Tam zamanında frene basmalı,
Tam zamanında yola koyulmalısın.
Tam zamanında okşamalısın basını
O üzüm gözlü çocuğun
Hıçkırıklar tam dizilmişken boğazına,
Tam ağlamak üzereyken.
Tam zamanında koymalısın elini omzuna
En sevdiğin dostunun babası öldüğünde.
Tam zamanında tutmalısın düşerken
Üç yaşındaki sehpaya tutunan çocuğu.
Tam zamanında acımalı yüreğin
Afyon'da Hasan Ağabey' in evi yıkılınca başına
Evsiz kalınca çoluk çocuk
Ki uzatasın elini bir parça.
Tam zamanında açmalısın kapını
Hayatına girmek isteyenlere.
Tam zamanında çıkarmalısın
Sevginden şımarmaya başlayanları.
Tam zamanında affetmelisin kardeşini
Biliyorsan yüreğinde kötülük olmadığını
Seni gecenin üçünde arayıp da
Kafasının iyi olduğunu söylediğinde.
Tam zamanında öğretmelisin oğluna
Gerekiyorsa yumruk atmayı
Tam burnunun üstüne
Tiksinmeden pisliğinden,
Yukarı mahallenin sümüklü bebesi
Misketlerini zorla almaya çalışırsa.
Tam zamanında bağırmalısın
Acıyınca bir yerin.
Tam zamanında gülmelisin
Kemal Sunal küfür edince filmin bir yerinde.
Tam zamanında yatmalısın
Yola çıkacaksan ertesi gün
Ve arabayı kullanan sensen
Sana emanetse çoluk çocuk
Ve kendin.
Tam zamanında bırakmalısın içmeyi
Son kadeh bozacaksa seni
Ve üzeceksen birilerini
Ertesi gün hatırlamayacaksan.
Tam zamanında ayrılmalısın misafirliklerden.
Tam zamanında konuşmalı
Tam zamanında şarkı söylemeli
Tam zamanında susmalısın.
Tam zamanında terk etmelisin gerekiyorsa
Annenin babanın evini,
Tam zamanında başka bir şehre gidip
Ayaklarının üzerinde durmaya çalışmalısın.
Tam zamanında dönmelisin memleketine.
Tam zamanında için titremeli,
Tam zamanında âşık olmalı
Deli gibi sevmelisin güzel gözlünü.
Tam zamanında toplamalısın oltanı
Belki de seni şampiyon yapacak
En büyük balığı kaçırmadan.
Tam zamanında yaşlandığını hissetmeli
Tam zamanında ölmelisin
Iskalamak istemiyorsan hayatı.
Haydi, şimdi kalk bakalım
Silkin şöyle bir
At üzerinden hayatın yorgunluğunu,
Vakit zannettiğinden daha az
Haydi, kalk bakalım,
Şimdi yaşamak zamanı.?
Efendim bu haftalık böyle?
Sevgiyle, sağlıcakla kalın.