Seydişehir Kaymakamlığınca, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü adına hazırlanan proje ile 31 köy, 8 belde ve 1 ilçe merkezi olmak üzere 40 merkezde yürütülecek ?Eğitime Kalite Kazandırma Projesi? uygulaması pazartesi günü başlıyor.
Seydişehir merkez, köy ve kasabalardaki; 34 ilköğretim ve ortaöğretim okulunun öğrencileri, velileri, öğretmenleri ve yöneticileri bu seminer çalışmalarına katılacaklar.
Seminerler ise, bu konuda oldukça deneyimli olan, aynı zamanda Seydişehirli olan ve Seydişehir?deki eğitimin kalitesi konusunda çalışmaları ile bilinen Eğitimci Yazar Ali Erkan Kavaklı tarafından verilecektir.
Seydişehir?de, eğitimin kalitesini artırmaya yönelik bu seminerlerle; öğrenci, öğretmen ve veli motivasyonunun artırılması ve başarının devamlılığının sağlanması hedefleniyor.
Yaklaşık 5000 öğrenciye; başarı ve isteklendirme, hedef belirleme ve önemi, verimli ders çalışma metotları, beyni verimli kullanma sanatı, hafızayı verimli kullanma metotları, hızlı okumanın önündeki engeller ve hızlı okuma teknikleri anlatılacak.
4000 veliye ise; ailede çocuk eğitimi sanatı, verimli ders çalışma metotları, aile içi iletişim sanatı anlatılacak.
Eğitim konusunda yapılan çalışmaya emeği geçenleri kutlamak gerekiyor. ?Seydişehir?de eğiminin kalitesini nasıl bir adım ileri götürebiliriz?? düşüncesinde olan Projeci Kaymakam Kemal İnan, Seydişehirhaber?in değerli yazarı Ali Erkan Kavaklı, projenin yürütülmesinde emek harcayan İlçe Milli Eğitimin değerli yetkilileri, gecesini gündüzüne katarak çalışan değerli öğretmenlerimiz, okul müdürlerimiz ve emeği geçen herkes sanırım her türlü teşekkürü hak ediyorlar.
Avrupa Ne Kadar Değişti
Fransa?da Dün kabul edilen ?Soykırım Yasası?na Devletimiz, tüm organları ile gerekli tepkiyi verdi ve vermeye devam edecektir. Yüzyıllar boyunca mazlum halkların kanını akıtan ve tüm yer altı ve yer üstü zenginliklerini sömüren emperyalistler , bize medeni gibi gösterilmeye çalışılsa da, onlara bakış açım hiç değişmedi . Hani bir atasözü vardır ya; ?ayıdan post düşmandan dost olmaz? diye, ne kadar doğru bir söz degil mi?
İki Avrupalı olan Hans'la Mişop, bir turistik beldede karşılaşırlar. Hoş beşten sonra, geçmişe ait bazı acı ve tatlı hatıraları anarak, sohbeti koyulaştırırlar. Hans bir ara Mişop'a bir espri yapmak ister:
- Mişop sen, öleceksin?
Mişop biraz tedirgin:
- Niye, yeni bir Hitler mi çıktı?
- Hayır, hayır ecelinle öleceksin.
- Olur herkes ölecek.
- Çürüyüp, toprak olacaksın.
- Herkes çürüyüp toprak olacak.
- Toprağında otlar bitecek.
- Olabilir.
- O otlardan hayvanlar yiyecek.
- Yesin ne zararı var?
- Ben bir yerde, bir hayvan pisliği görünce, "ulan Mişop, ne kadar değişmişsin, diyeceğim," der.
Mişop, çaktırmadan karşı atağa geçer:
- Hans, sen ölmeyecek misin?
- Ölürüm.
- Sen çürüyüp toprak olmayacak mısın?
- Olurum.
- Senin toprağında otlar bitmeyecek mi?
- Bitecek.
- O otlardan hayvanlar yemeyecek mi?
- Yiyebilirler, afiyet olsun.
- Ben, bir yerde bir hayvan pisliği görünce ne diyeceğim?
- Sen de, "Hans ne kadar değişmişsin" dersin.
- Hayır öyle demeyeceğim.
- Ne diyeceksin öyleyse?
- Hans, hiç değişmemişsin, sen eskidende böyleydin, diyeceğim," der.
Buradan hareketle, Avrupa'nın, hangi konuda, ne oranda değiştiğine varın siz karar verin.