Öğle namazı çıkışı ara sıra takıldığım bir arkadaşa sordum: Namazın bitiminde hocanın okuduğu ayetlerde Allah ne dedi?
Böyle bir soruyu hiç beklemiyordu. Yarı merak yarı şaşkın bir yüz ifadesiyle soruma soruyla karşılık verdi: Bilmiyorum? Sahi, de dedi?
Ooo, ne demedi ki dedim ve hocanın okuduğu Yasin suresinin ayetlerinden birkaçının anlamını söylemeye çalıştım:?Ölü toprağın bir ayet olduğunu, orada hurma ve üzüm bahçeleri ve fışkıran pınarlar yarattığını, geceden, güneş ve aydan, hepsinin yasalara uygun şekilde hareket ettiklerinden bahsetti.
Yaa dedi, demek öyle? Merakı artmıştı. Amacım da buydu zaten. Merak uyandırmak? Esasen Rahman ve Rahim olan Allah?ımız, ?en güzel surette yarattım? dediği ve bu bakımdan kendisi de bir ayet olan insanoğlunu, mutluluğu için yaratığını söylediği kâinat kitabının ayetlerini her daim doğru okuması için uyarıp durmuyor muydu?
Birçoğumuz gibi yıllarca Rabbimizin çağrısın uyarak namazlarımızı cemaatle kılmaya gayret etmiş, hocaların okudukları ayetleri dinleyip dinleyip dağılıp gitmiştik evlerimize, işlerimize de dinlediğimiz ayetlerde nelerden söz edildiğini merak etmemiştik doğru dürüst.
Eve gelirken Mustafa İslamoğlu Hoca?nın sıkça tekrarladığı gibi ?hayatın vahiyle yeniden inşası? için Allah?ın ayetlerini anlamamız konusunda hiç olmazsa bir namazın ardından en az bir kişiye bu ?Ne dedi?? sorusunu yönelterek merakı çoğaltmak gerektiğini düşündüm. Bu sayede yüce kitabımız olduğunu iftiharla söyleyip de anlamını bilmediğimiz Kur?an-ı Kerim?i, en son arife günü mezarlık ziyaretinden döndüğümüzde bıraktığımız Kitabımızı, süslü kılıfından çıkarıp hiç olmazsa her gün elimize alırdık Rabbimizin gönderdiği mesajın ne olduğunu anlamak için. Kaldı ki cep telefonumuza her gün çeşit çeşit mesaj geliyordu da bir tanesinin bile ne olduğuna bakmadan silip geçtiğimiz olmuyordu. Daha dün denebilecek kadar kısa bir zaman önce böyle bir alışkanlığımız yoktu; ama nihayetinde bir alışkanlıktı. Her alışkanlık gibi bu da değişebilirdi. Böyle gelmiş fakat böyle gitmemeliydi.
Gerçekten kendi nefsine çok zulmeden nankör varlıklardık.
Gündelik hayatımızın harala gürele gidişatı içinde nelere kulak vermiyor, neleri merak etmiyorduk ki? Bir futbol maçındaki tartışmalı pozisyonlarda hakemin verdiği kararın doğru mu yanlış mı olduğu mesela. Yıllardır hiç kaçırmamaya dikkat ederek bilmem kaçıncı bölümünü seyrettiğimiz bir dizide, vurulup denize düşen oyuncunun önceki bölümlerde uğradığı felaketlerden kurtulmayı başardığı gibi bu defa kurtulup kurtulamayacağından tutun da bilmem kaç zamandır birlikte yaşayan ünlü(!)lerin evlenip evlenmeyeceklerine kadar birçok merak alanımız vardı akşamlarımızı sabahlarımızı dolduran?
Evet, cahil demesinler diye yahut modaya uyarak ilgili ilgisiz birçok şeye kulak verip aslını anlamaya çalışıyorduk; ama iş Allah?ın ayetlerine gelince müthiş bir umursamazlık içinde olabiliyorduk.
"Hayat bir tür kişisel tasarımdır" demişler. Bugün sergilediğimiz davranışlar ve yaptığımız seçimler, yarın bizim hayatımız olmayacak mı?
Hindistan?ın İngiliz esaretinden kurtulmasında büyük ve farklı bir mücadelesi olan dünyaca ünlü Mahatma Gandi diyor ki:
? Söylediklerinize dikkat edin; düşüncelere dönüşür.
Düşüncelerinize dikkat edin; duygularınıza dönüşür.
Duygularınıza dikkat edin; davranışlarınıza dönüşür.
Davranışlarınıza dikkat edin; alışkanlıklarınıza dönüşür.
Alışkanlıklarınıza dikkat edin; değerlerinize dönüşür
Değerlerinize dikkat edin; karakterinize dönüşür.
Karakterinize dikkat edin; kaderinize dönüşür.?
Sıralamaya bakın Allah aşkına! Sözler düşüncelere, düşünceler duygulara, duygular davranışlara, davranışlar alışkanlıklara, alışkanlıklar değerlere, değerler karaktere karakter kadere dönüşüyor. Şu halde dinlediklerimiz çok önemli. Zihin dünyamız, tasavvurlarımız bunlarla oluşuyor, tasavvur düşünceye, düşünce akla etki ediyor.
Kendimizi çok iyi tanımamız için bize bizden daha yakın olan Rabbimizi tanımamız gerek. Rabbimizi tanıyabileceğimiz en sağlam kaynak da gerçekten anlamak için okuyana, her okuduğunda yeni bir mesaj olan Allah?ın ayetleri.
Rahman Allah?a karşı sorumluluğumuzun bir gereği olarak önce kendimize saygılı olmalı; kulaklarımızı, kalbimizi bu mesaja açık tutmalıyız.
Her şey irademizle yapacağımız seçimlerimize bağlı.
Allah ne diyor?
?Kur'ân okunduğu zaman, hemen susup onu dinleyin, umulur ki, rahmete nâil olursunuz.? Araf 204
Dinlemek, anlamak işin işitme sistemimizi duymak istediğimize çevirmektir.
Ne dedi?
?Onlar ki sözü dinlerler, sonra da en güzelini tatbik ederler, işte onlar Allahın kendilerine hidayet verdiği kimselerdir ve işte onlardır o temiz akıllılar.? Zümer, 18
Selamların en güzeliyle?