banner176

BİST
ALTIN
DOLAR
STERLİN
EURO

Nisanın son çeyreğine geldik; ama biz hala 28 Şubat?ı konuşuyor, 28 Şubat?la yatıyor, sabah olunca gene o günlerde yaşanan olayları tartışıyoruz. Gazetelerimizde, haber bültenlerinde 28 Şubat?sız gün yok.

 

        Takvimler, leylekler, çiçekler, böcekler baharın geldiğini ilan edip duruyor; lakin siyaset arenamızda karakış hüküm sürüyor hala.

 

        Düşünce ve eylemlerimizde ?şimdi ve burada? lardan eser yok; her zaman yaptığımız gibi geçmişte yaşamaya devam ediyoruz.

 

        12 Eylül?ün üzerinden 32 yıl geçmiş; ama biz hala 12 Eylül?ün labirentlerinden çıkmak için aynı çizgi üzerinde dolap beygiri gibi dönüp duruyoruz. Bakalım 28 Şubat batağından nasıl çıkacağız.

 

        Sabah Erkan Tan?ın programında, yakın tarihimizin önemli olaylarında kararlarıyla meşhur emekli hukukçularımızdan birini dinliyorum. Konu 28 Şubat, 12 Eylül?

 

         Konuşmasının bir yerinde ?Dönemin Başbakan?ına silah zoruyla imza mı attırdılar, silah zoruyla istifa mı ettirdiler? İstifa etmeseydi!? diyor bir dönemin parti kapatma kararlarında imzası olan namlı hukuk adamı 15 yıl öncesini değerlendirirken.

 

        Konuşma boyunca ?olsaydı?lı sözler yağdı adeta beynime sağanak sağanak

       

        Nerede bu müzmin konumuz ile ilgili bir tartışma varsa, kurulan cümlelerin ekseriyetle ?keşke? saydı? sözcükleriyle başladığını can sıkıntısıyla karışık bir üzüntü ile izliyoruz. Yani bir türlü şimdi ve burada olamıyoruz. Ya geçmişe takılıp kalmışız yahut hayal deryalarında kulaç atmaktayız. Aynen şu şarkının sözlerindeki gibi:

 

        ?Hayal deryasına ben bazı bazı

        Dalmasam bir türlü, dalsam bir türlü

        Derdime aşina olan şu sazı

        Çalmasam bir türlü, çalsam bir türlü?    

 

        Şimdi ve burada oluşumuzun üzerimize yüklediği sorumluluk bilincimizi geliştirip hayatımızı ona göre şekillendirmek? Şimdi ve burada?

Nereye gidiyoruz, ne düşünüyor, ne yapıyoruz?

 

        Ailede, okulda, toplumda sabahtan akşama fert fert üzerinde durup kafa yorularak kolektif bir şuur haline getirmek için mücadele edeceğimiz asıl sorunun bu olduğunu düşünüyorum.

       

        Şöyle yapılsaydı böyle olmazdı, bu yoldan gidilseydi bu çıkmaza saplanılmazdı? türü cümlelerin ardı arkası kesilmeyecek, kimseye de bir faydası olmayacak. Bu tür sözlerle nihayet ?Rüyalar gerçek olsa seni her gün görürdüm? demek arasında mahiyet bakımından ne fark var?

 

        Tartışmalara kapılarak siyaset dünyamıza baharın gelmesini beklerken kendimizi karakışta bulmak da var.    

          

        Kendi işlerimize, şimdi ve burada acil çözüm bekleyen problemlerimize bakalım.

               

        Ben burada şimdi ne yapıyorum, yapmalıyım, ne yapabilirim?

 

        Şimdi ve burada?larımızda sorumlu davranmaya, sorumlu yaşamaya çalışalım.

 

        Galiba toplumsal bir tedaviye ihtiyacımız var.

 

        Çünkü?

 

        Gücümüz şimdi ve burada, kendi zihnimizde yatıyor.

 

        Şimdi ve burada? 

   

        Salamların en güzeliyle?

 

        Hacı Halim Kartal                19 Nisan 2012

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.