Bazı yazarların köşesinde yazdığı yazıların yankıları beni hayrete düşürdü.
5-6 Mayıs tarihlerinden Malatya Valisi Doç. Dr. Ulvi Saran’ın gayretleri ile organize edilen Malatya Kitap Fuarı’na katıldık birçok yazar dostla. Fuara girerken bastonuna dayanarak yürüyen ihtiyar bir kadın gördüm. İhtiyarın kitap fuarını gezme gayretine hayran kaldım. Bu gayretli ihtiyar gazetemiz yazarı Abdullah Yıldız’a gelmiş ve şöyle demiş:
“Evladım, 28 Şubat sürecinde Kur’an kursları kapatılıyor, her ev bir Kur’an kursu olmalı diye yazdın. Evimin kapılarını komşulara açtım ve yüzlerce kişiye Kur’an öğrettim. Allah senden razı olsun.”
Konferans vermek için gittiğim Gerede’de Ramazan Dede Bilgi Evi’ni ziyaret ettim. Bilgi evi müdürü ve aynı zamanda Belediye Kültür Müdürü Mevlüt Gümüş, şöyle dedi:
“Hekimoğlu İsmail’in bir yazısını okudum. Diyordu ki her evin bir mutfağı var. Mideleri beslemek için. Her evin bir kütüphanesi olmalı, beyinleri beslemek için. Bu cümleden yola çıkarak bilgi evi açtık ve bilgi evinin en önemli salonu kütüphane. 1801 üyemiz var. Her üyemize bir kütüphane kazandırmak için kütüphane rafı veriyoruz. Beyinlerimizi de besleyelim, midemiz beslenirken beynimiz aç kalmasın istiyoruz. Hekimoğlu İsmail’e bizden selam söyle.”
Hekimoğlu İsmail abi ile birlikte yazdığımız 5 ciltlik Derdimi Seviyorum adlı sohbet kitabını hayranlıkla okumuş Mevlüt Bey. Gerede kültürünü zenginleştirmek için canla başla çalışıyor. Konferans için beni davet etmişti. Gündüz Anadolu Öğretmen Lisesinde öğrencilere, akşam belediye kültür merkezinde halka konferans verdim. Epeyce teşekkür ve dua aldık.
Belediye Başkanı Ömer Baygın’ın önemsediği ve desteklediği belediye bilgi evi, çok yönlü kültürel faaliyetler yapıyor. Bilgi evine ismi verilen Ramazan Dede, Horasan’dan gelmiş. Hoca Ahmet Yesevî talebesi. Gerede’nin Rumlardan alınması sırasında şehit düşmüş.
Dede kelimesi Alevî önderlerine verilen bir isim aynı zamanda. Alevî dedeleri, kendilerini Ehl-i Beyt’ten sayıyorlar ve bir anlamda seyit kabul ediyorlar. Ehl-i Beyt sevgisi, Sünnî ve Alevîler arasında ortak bir bağ. Her iki kesim de Ehl-i Beyt’e bağlılık ve hayranlık duyuyor.
Bilgi evi müdürü Mevlüt Gümüş, okuma tutkusu taşıyan bir yönetici ve okuyanları ödüllendirme konusunda fevkalade bir heyecana sahip. Bilgi evi, Cumhuriyet Meydanı Çay Bahçesindeki “Bedelli Çay Ocağı”nda okuma kampanyası başlatmış, kahveleri aslına döndürme hamlesi bu. Kahvelerin orijinal adı kıraathanedir, yani okuma evi.
Bilgi evini öteki etkinlikleri şöyle sıralanabilir:
1. Okuma salonu var. Her ay bilgi evine gelen öğrenciler arasında en çok okuyan öğrenciler belirleniyor, rekorlar listesine yazılıyor ve ödüllendiriliyor.
Ekim 2010- Haziran 2011 tarihleri arasında bilgi evinde 12.234 kitap okunmuş.
Bilgi evinin 4.000 kitaplık büyükçe bir kütüphanesi var, yaklaşık 1801 üyesi var.
2011 yılı Haziran ayında stadyumda 41.000 kişi toplu olarak Dede Korkut Hikâyelerinden Duha Koca Oğlu Deli Dumrul hikâyesini okumuşlar ve hikâyenin sonunu herkes kendi istediği gibi tamamlayan yazılar yazmışlar.
2. Takdir ve teşekkür alan öğrencileri bisiklet, top vb. ödüller veriliyor.
3. Şiir okuma, matematik bilgi yarışması düzenleniyor.
4. Öğrencilere İngilizce, matematik ve bilgisayar dersleri veriliyor. Öğrencilerin boş zamanlarında bilgisayar oyunları oynaması için zemin hazırlanıyor. Böylece çocukların internet kahvelere gitmesinin önü alınıyor.
5. Velilere okuma çalışması ve aile içi eğitim seminerleri veriliyor.
6. Şehirde halka açık konferans, panel vb. organize ediyor.
ÜSTAT NECİP FAZIL VE FETİH RUHU
25 Mayıs günü yazar D. Ali Taşçı ile birlikte İstanbul’un yeni ilçelerinden Arnavutköy’de belediyenin bünyesinde faaliyet gösteren Argem’e misafir olduk. Argem’de eğitim gören öğrencilere Üstat Necip Fazıl’ı anlattık. Öğrenciler 2.5 saat süren programı büyük bir dikkatle izlediler.
29 Mayısta yine Arnavutköy Belediyesi Kültür Müdürü, değerli yazar Nedim Taktak’ın davetlisi olarak Argem’e misafir oldum. Anadolu Lisesi öğrencilerine “Çağ Açıp Çağ Kapayan Sultan Fatih ve Fetih Ruhu” konulu bir konferans verdim.
Belediyeler fakir öğrencilere kitap okuma imkânı sunuyor, İngilizce, matematik, bilgisayar, tiyatro, resim, tezhip, hat vb. kurslar veriyor. Her türlü tebrike layık faaliyetler.
ÇOK ÖNEMLİ BİR TEKLİF
Belediyeler “çocuk yuvaları” açmalı. Zihin gelişim 2-6 yaş arası çok hızlı. Bu çağda eğitimciler, çocuklarımızın zekâlarının daha iyi geliştirilebilmesi için ailelere yardım etmeli.
Eğitimde birçok yeniliğe imza atan Milli Eğitim Bakanı Prof. Ömer Dinçer, konuya el atmalı ve gerekli kanunî düzenlemeler derhal yapılmalı. Belediyeler “ana okulları” açma yarışına girmeli. Almanya’da, özellikle kuzey Almanya’da çocuk yuvalarının % 50’si belediyelere ait. Bayern eyaletinde her kilisenin yanında bir çocuk yuvası var. Almanya’da yuvaya gitme yaşı üç.
Milli Eğitim Bakanlığı, okul öncesi eğitimi Avrupa ülkeleri seviyesine çıkarmak için belediyeleri ve özel teşebbüsü teşvik etmeli.
Beyin Vitamini: Eşitlik Türküsü, Isparta’da yaşayan aziz şair Abdullah Gülcemal’in şiir kitabı. Sade ve nefis bir Türkçe ile kalp ve gönül telimize dokunuyor Gülcemal. Zihnini beslemek isteyenler Eşitlik Türküsü’nü tavsiye ederim. İrtibat: 0505 838 1838, e-mail: [email protected]