banner176

BİST
ALTIN
DOLAR
STERLİN
EURO

Sevebilmek için bir kimseyi veya bir şeyi ne gibi nedenlerimiz olmalı yahut ile de olmalı mı? Sayıya dahil edebildiklerimizi yeterli bulmak konusunda tereddütlerimiz mi var? İstediğimiz an bize harçlık vermeyen babamızın bu isteğimizi bir şekilde karşılayamamasını ondan yüz çevirmek için geçerli neden görüp yıllarca hesapsızca verdiklerini bir kalemde silmek, yok saymak insafla izanla bağdaşır mı? İnsan, insanı nedensiz de sevemez mi? Teoman o meşhur şarkısında bu soruya şu cevabı veriyor:

 

        “Sevgi anlaşmak değildir

        Nedensiz de sevilir

        Bazen küçük bir an için

        Ömür bile verilir”

 

        Maddi çıkara dayalı ilişki veya iletişim biçimi diyebileceğimiz bir bencillik sarmalında yol alırken iyice içimize kapanıyor, yalnızlığımızı artırdıkça artırıyoruz. Gelene gitmiyoruz genel olarak, arayanı nadiren arıyoruz. Ciğerparemiz bildiklerimizi hep almaya mı alıştırdık ne? Vermeyi unuttuğun gün bir şekilde yoksun! Bir yerde yanlış yaptığımız kesin görünüyor ve kişinin yanlışını bilmesi, kabullenip bundan dönmesi de en büyük erdemlerden.

 

        Kardeşlerimizi, eş dost veya cümle yakınlarımızı göze görünür, dişe dokunur bir neden olmadan da bir neden arayacaksak bile sadece kardeş, dost veya akraba oldukları için kayıtsız şartsız bir şekilde sevmek çok mu zor?

 

        Aslında kainatta var olan hiçbir şey nedensiz değil. Sevmek için başta insan olmak gibi o kadar çok nedenimiz var ki… Sayabilirsen say! Peygamberimiz Hz. Muhammed’in: “Vallahi  iman etmedikçe cennete giremezsiniz;  birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olmazsınız.” hadisi kanaatimce anlatmaya çalıştığım bu sevgiyi işaret ediyor.

 

        Allah’ın yaratırken özümüze yerleştirdiği fıtratta bu duygu var. Nedensiz sevmek… Bozmuşuz. Anneler bebeklerine sütlerini onlardan menfaat umarak mı veriyorlar? Yüreğine şefkat ve merhamet hisleri yerleştirilen hangi varlık sevgisinde bir karşılık gözetiyor? Sana yardım ederim; ama şunu yaparsan veya yapmazsan! Sen İMF misin ki vereceğini şarta bağlıyorsun. Sahibi olduğun şeylerde fakirin hakkı olduğunu düşünüyorsan bırak şart koşmayı, sağ elinin verdiğinden sol elinin haberi bile olmasın.

 

        “Bir hayata çattık ki hayata kurmuş pusu” diyen Üstad haklı. Düşündüğümüz ve yaptığımız her şeyde bir çıkar arama gibi hastalıklı bir yaşam felsefesi, karşılıksız sevmek gibi karşılıksız vermek gibi özünde iyi ve güzel olan ne varsa ezip geçerken bu saatten sonra nedensiz sevmeyi becerebilir miyiz sahi?

 

        Ramazan bize büyük fırsatlar sunuyor Allah’ı ve yarattıklarını nedensizce sevmek için.  

 

 

        Ve bunu becerebildiğimiz ölçüde sevileceğiz.

       

        Ramazanınız mübarek, işleriniz hayırlı ve bereketli olsun.

 

        Selamların en güzeliyle…

 

        Hacı Halim Kartal        

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.