Yusuf Dursun, Aşk İsterse isimli şiir kitabını yayınladı. Beni en çok “Ölüm Varsa Neye Yarar” şiiri düşündürdü.
Bugünlerde “derin çete” çok yoğun çalışıyor. Ak Parti saflarına yerleştirdiği adamlar cemaate oklarını atıyor; cemaatin içine yerleştirdikleri silahşörler Ak Parti’yi topa tutuyor.
Yaman bir kavgadır gidiyor.
Bu senaryo Balyoz, Sarıkız, Ay Işığı, Eldiven, İnternet Andıcı darbe planlarında yer alıyordu. Tayyip Erdoğan’dan kurtulmak için iki plan vardı:
Ak Parti’yi bölmek ve Erdoğan’ı yalnızlaştırmak.
Ak Parti ile tabanını vuruşturmak.
Plan tıkır tıkır işliyor. Mustafa Balbay, sanki berat etmiş gibi dışarıda. Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Derneği’ne ayidat ödeyen Mehmet Haberal milletvekili. Darbecilerin dışarıya çıkmasının bir önemi yok ki… Gündem darbe değil.
Gündem, seçime kadar hatta kıyamete kadar cemaat-Ak Parti kavgasını sağlıklı bir şekilde sürdürmek, Ergenekon, Balyoz, İnternet Andıcı, Casusluk ve Fuhuş Davalarını önemsizleştirmek…
Kavganın ne Ak Parti’ye ne de cemaate faydası var.
Kimin fayda gördüğü meydanda.
Balyoz davası Anayasa Mahkemesine gidecek. Ergenekon dosyası Yargıtay’da. İnternet Andıcı, Casusluk ve Fuhuş davaları dosyaları da…
Memleket, Erdoğan’dan kurtulursa bu davalara bakan yerlerin etkilenmesi kolay…
Dersane meselesi bahanesiyle kavga çıkarıldı. Dersane kamburundan eğitimin nasıl kurtarılabileceğini üç hafta yazdım. Okuyan ve dinleyen herkes, eline sağlık hoca, problem böyle çözülebilir, diyor. Görevli adamlar ise kavgayı sürdürmek için canla başla çalışıyorlar. Benim çözüm önerileri, dersanesiz Alman eğitim sistemi hiç işlerine gelmiyor. Onlar kavga peşinde, çözüm değil.
“Müminler kardeştir, kardeşlerinizin arasını düzeltin.”(Hucurat suresi. 10)
“Kötülüğe iyiliğin en güzel şekliyle karşılık ver. Bir de bakarsın ki aranızda düşmanlık bulunan kimse candan bir dost oluverir.(Fussılat, 34)
“Takva sahipleri bolluk ve darlıkta bağışta bulunanlar, öfkelerini yutanlar, kardeşlerinin kusurlarını affedenlerdir. Allah iyilik yapanları sever.”(Al-i İmran, 134)
Müslümanların arasındaki problemlerin çözümüyle ilgili davranış biçimlerini emreden âyetleri hatırlayan yok. Fetih Suresindeki, “kâfirlere karşı şiddetli, aralarından merhametli davranırlar” âyeti de cemaat-parti kavgası çıkarmak isteyenlerin kulağına gitmiyor.
Kavganın içine girenler, düşman sevindirdiklerini de unutuyorlar.
Aydınlık, “yiyin birbirinizi” diye manşet çekiyor.
Sözcü, “iki testi çarpışıyor, bakalım hangisi kırılacak” diye güle oynaya manşet atıyor.
Kimsenin umurunda değil.
Yusuf Dursun çok etkili bir dil kullanıyor:
“Tahammül gerekir her türlü renge / Böyle kurulmuştur dünyada denge.
Birlikte koşulur sonsuz ahenge / İnsanca yaşamak en büyük kârdır.”
“Malın, mülkün, paran olsa / Hizmetini gören olsa
Her derde bir çaren olsa / Neye yarar ölüm varsa…
Oturdum bir köşke desen / Doyamadım aşka desen
Son nefeste keşke desen / Neye yarar ölüm varsa…”
Üstat Bediüzzzaman, “Ahirette seni kurtaracak bir eserin olmadığı takdirde fani dünyada bıraktığın eserlere de kıymet verme.”der. Yusuf Dursun’un Aşk İsterse eserini okuyalım ve ölümden sonrası hayatta fayda verecek kavgalar yapalım. (Aşk İsterse, Nar yayınları,0212.5123769, www.naryayinlari.com)
