İmam hatip liselerinde hafızlık sınıfları açılmalı. İdeal eğitim kurumları olması gereken Kur’an Kurslarının yetersizlikleri şöyle sıralanabilir:
1. Fizikî imkânları yeterli değil. Çoğunun spor salonu ve oyun alanı yok. Bu sebeple öğrenciler beden hareketleri yapamıyor. Hâlbuki spor ve bedensel hareketler gençlerin fizikî enerjilerini atmalarına sağlar, spor etkinliklerini severek yaptıkları için öğrenciyi rahatlatır, okulu ve dersleri sevmelerini sağlar.
2. Kur’an Kurslarında verimliliği değerlendirme ve ödüllendirme sistemi mevcut değil. Öğrenci başarısız olursa dayak ve azarla karşılaşıyor. Okullarda öğrenci notla ödüllendirilir.
Beyin ödül sistemi ile çalışır. Allah, beynimize okuma, öğrenme, düşünme, başarma, iyilik ve sevap işleme etkinliklerini ödüllendiren bir sistem kurmuş. Beyin yeni şeyler öğrenmeyi, zoru başarmayı dopamin denilen mutluluk veren bir sıvı salgılayarak ödüllendiriyor.
3. Kur’an Kursu öğretmenlerinin bazıları pedagojik formasyona sahip değil. Geleneksel eğitim metotları ile eğitim veriyorlar. Bir kısmı hafızlık ve eğitim sürecinde hocalarından dayak yemiş, azar işitmiş, tehditler duymuş. Bu sebeple ceza sistemine dayalı, geleneksel eğitim sürüyor.
4. Hafızlık çalışmalarında bazı Kur’an Kurslarında başarısızlık oranı % 50’yi buluyor. Ezbere başlayan öğrencilerin önemli bir bölümü hafızlığı tamamlayamıyor.
Hafızlık Sınıfları Başarısızlığı Sıfırlar
İmam hatip liselerine 5. sınıftan itibaren hafızlık sınıfı açılmalı. İlk iki senede öğrencinin hafızlığı tamamlaması hedeflenmeli. Bu sınıflarda matematik, beden eğitimi, Arapça, hafıza teknikleri gibi zihin gelişimine yardımcı birkaç ders olmalı. Öteki derslerde Kur’an ezberlenmeli. Başarısız öğrenciler paralel öteki sınıflara nakledilmeli, böylece başarısızlık sıfırlanmalı.
Hafızlık sınıfında başarılı öğrenciler notla ödüllendirilmeli. Böylece beynin ödül sistemine uygun bir eğitim metodu takip edilmiş olur.
Hafızlık sınıfı öğrencileri yatılı olmalı. Hafızlık çalışması akşam ve sabah etütleri ile desteklenmeli.
Hafızlık eğitimi verecek öğretmenler pedagojik formasyon sahibi olmalı, öğrenci psikolojini bilmeli ve pedagojik eğitim metotları uygulamalı.
Kur’an kurslarındaki hafız hocalar, eğitim verilerek hafızlık sınıflarında istihdam edilebilir. Hafızlık sınıfı öğretmenlerinin hafız olmasında büyük fayda var.
Okulların bahçe ve spor salonları olmalı, masa tenisi masaları bulunmalı. Öğrenciler bedensel hareketler yapıp stres atabilmeli ve böylece kinestetik zekâlarını geliştirmeliler.
Milli Eğitim Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı ile bir protokol imzalayarak böyle hayırlı bir hizmet hayata geçirilebilir. Bu sayede hafızlık eğitimi, örgün eğitim kapsamına alınır.
Bu sistemle okula devam mecburiyetinden dolayı hafızlık çalışması yapamayan öğrencilerin önü açılır. Şimdiki sistemde öğrencinin dilekçe vererek izin alması ve normal eğitimine ara vermesi gerekiyor ki öğrenci bunu sene kaybı gibi algılayabilir. Hafızlık sınıfları açıldığı takdirde sene kaybı söz konusu olmaz.
Hafızların hafızaları çok güçlü oluyor. İmam hatip liselerinden öğretmenlik yaptığım yıllarda fark ettim, hafızlar edebiyat dersinde çok kolay şiir ezberliyor ve benden çok yüksek notlar alıyorlardı. Öteki öğrencilerin gözlerine kestiremediği Sakarya Türküsü, Çile, Çanakkale Şehitlerine, Süleymaniye’de Bayram Sabahı, Naat gibi şiirleri ezberlemek onlar için kolay bir hafıza sporu idi. Hafızları, normal sınıfa almak ve onları öteki öğrencilerin öğrenme hızına katlanmaya zorlamak doğru değil. Hafız çok hızlı ezberliyor, öteki öğrencilerin tekrarlayarak, yazarak, yeniden dinleyerek öğrenebileceği bilgileri onlar kısa sürede öğreniyor; kalan zamanda dersleri kaynatıyorlar. Bu da bazı öğretmenlerin onları yaramaz öğrenci olarak nitelemesine sebep oluyor. Hâlbuki hafızlar kendileri gibi hafızası güçlü öğrencilerle birlikte olsa böyle bir niteleme söz konusu olmayacak. Onların hafıza gücünü keşfedince hafızlarla özel ilgilendim ve onlara farklı programlar uyguladım. Ben onları çok sevdim, onlar da benim dersi sevdiler.
Sözün özü hafızlık sistemi imam hatip liseleri bünyesinde pedagojik bir formasyona kavuşturulmalı, öğrencilerin sene kaybetmesine önlenmeli, izin alıp örgün eğitime ara vermelerinin önünü geçilmeli.
Teşekkür: Geçen hafta Osmaniye Bahçe, Adana ve Karaman’da bir dizi eğitim ve motivasyon konferansı verdim. Öğretmen, öğrenci ve velilerden epeyce teşekkür ve dua aldım. Konferans organize ederek eğitimin kalite kazanmasına hizmet eden değerli dostlarım Bahçe İlim Yayma Cemiyeti Başkanı Yüksel Korkmaz, Yuva-Kur Başkanı Necip Gazel, Ceyhan Müftüsü Nazmi Söğüt, Kozan Müftüsü Bilal Başoğlu, Diyanet-Sen Başkanı Yusuf Kaplan, Tepebağı İmam Hatip Lisesi Müdürü Rıdvan Şanlıtürk, Kadirli Müftüsü Orhan Öncü, Karaman milli eğitim müdürü ve aziz dostum Asım Osmanoğlu, milli eğitim müdür yardımcısı Abdurrahman Kurt, Genç kitabevi sahibi Hasan Ali Arlı, kıymetli şoförüm Cihan Duman, okul müdürleri ve eğitimci dostlara bin teşekkür ediyorum.