Masonlar, 1908 yılında İttihat ve Terakki’ye darbe yaptırarak iktidara geldi.
1907 Cumhurbaşkanlığı seçimine kadar önemli mevkileri tuttular.
Osmanlı Devleti’nin parçalanması, cumhuriyet döneminde medreselerin kapatılması, dinî eğitimin yasaklanması, Müslümanların ileri gelenlerinin İstiklal Mahkemelerinde yargılanması, mahkûm edilmesi, sürülmesi dönemlerinde masonlar hep etkili oldular.
Türkçülüğün Esasları kitabının yazarı, milliyetçi, Diyarbakırlı Ziya Gökalp İttihat ve Terakkicilerle birlikteydi.
Güncellersek CHP-MHP koalisyonu ta 1908 vardı.
Önüne sandık gelip de millet söz sahibi olduğu zaman 1950’de CHP iktidarı kaybetti. Sonraki on yıl boyunca CHP girdiği her seçimi kaybetti.
1960’ta yine benzer bir koalisyon ABD’nin desteği ile darbe yaptı ve milletin seçtiği Demokrat Parti iktidardan indirildi, milletin seçtiği Başbakan Adnan Menderes ve iki arkadaşı Hasan Polatkan ve Fatin Rüşdü Zorlu idam edildiler, Demokrat Parti kapatıldı.
Bir yıl sonra darbecilerin içinde Alpaslan Türkeş’in liderliğini yaptığı milliyetçi grup tasfiye edildi. Türkeş ve ekibinin idam edilmesinin gündeme geldiği fakat Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel’in devreye girip onları yurt dışına sürgüne gönderdi.
28 Şubat 1997 sürecinde MHP seçimlerden sağın birinci partisi çıktı. O zaman diğer sağ partiler Devlet Bahçeli, hükümet kur, destekleyelim, dediler.
Bahçeli, başbakan olmak yerine kendilerine “katiller” diye hakaret eden Rahşan Ecevit’in kocası, DSP genel başkanı Bülent Ecevit’i başbakan yaptı, kendisi başbakan yardımcısı olmayı, bir başka ifadeyle sol iktidara koltuk değneği olmayı tercih etti.
Hepimiz küçük dilimizi yuttuk. Olacak şey değildi. MHP isteseydi pekâlâ DYP, ANAP, Fazilet Partilerinin desteği ile iktidara gelebilirdi.
Cumhurbaşkanını ilk defa halk seçiyor. Bugüne kadar halka başkanını seçme hakkı çok görüldü. Ülkeyi yöneten azınlık-aydın-bürokrat-mason iktidarlar, milleti her zaman horladılar, demokrasiyi ona çok gördüler.
Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi tekrar solcu-milliyetçi koalisyonu gündeme geldi.
CHP-MHP ortak aday çıkardılar.
Solu ve sağı birbirine bağlayan tutkalın görünmez mason locaları olduğunu tahmin etmek zor değil.
Masonlar, 2008 kaybettikleri iktidarı geri almak istiyorlar ve Tayyip Erdoğan’ın karşısına çatı aday çıkardılar çünkü tek başına ne MHP ne de CHP’nin çıkaracağı aday seçim kazanamaz. Birlikte çıkardıkları adayın işi de zor da…
Milliyetçi- Solcu ittifakı eskiden beri var. Yeni olan şey, paralel yapının bu ittifaka desteği. Din, hizmet, eğitim diye yola çıkanların mason tutkalıyla birleştirilen birlikteliğe katılması kabul edilebilir şey değil.
İktidarları halk belirlemeli, halkın seçtiği insanları beğenmediği zaman seçimle indirmeli. ABD, Mossad, CİA, MI6, Bundesnachrichtendinst oyunları ülkemizde iktidar belirlememeli.
Önemli Ak Parti İcraatları
1.Tayyip Erdoğan’ın en önemli icraatı, darbe yaparak milletin seçtiği iktidarları deviren vesayet rejimini bitirmesi.
2008 Ergenekon davalarına kadar milletin seçtiği partiler iktidar oldu, muktedir olamadılar. Darbe tehdidi ile indirilmek, Yassıada Mahkemelerinde yargılanmak tehdidi her zaman vardı.
Ak Parti, 2008’den itibaren darbeci generalleri ve subayları Silivri’de yargılatarak vesayet rejimini bitirdi.
Artık ordu eliyle bir darbe tehdidini konuşmuyoruz.
2.Ak Parti’nin en önemli ikinci icraatı dinî eğitimin önünü açması.
28 Şubat sürecinde darbeci subayların isteği ile kapatılan imam hatip ortaokulları yeniden açıldı, imam hatip ve meslek liselerinin önündeki katsayı engeli kaldırıldı. Okullara seçmeli Kur’an, siyer ve temel dini bilgiler dersi kondu.
Bir milletin kimliğini oluşturan en önemli faktör dil ve dindir.
Milletin çocukları dinini ve dilini öğrenebilirlerse kimlik erezyonu önlenir, Batılılaşma ve dinsizlik akımları etkisiz hâle gelir.
Din kültürü ve ahlak bilgisi dersi en az iki saat olmak üzere ilkokul birinci sınıftan başlamalı. Almanya’da religion dersi ilkokul birinci sınıfta başlar ve iki saattir.
Din dersi liselerde haftada en az iki saate çıkarılmalı. Haftada bir saatlik derste öğretmen sınıfı tanıyamıyor. Ders bazen bayrama, bazen milli günlerdeki tatillere denk geliyor ve işlenemiyor. Bu sebeple dersten beklenen verimlilik azalıyor. Öğrenci haftada bir saatlik bir dersi önemsemiyor.
3. Ak Parti, PKK ile savaşı durdurdu, kan kaybını önledi.
4. Ülkeyi ekonomik olarak kalkındırdı.
Oyumu mason iktidarını ve vesayet rejimini bitiren, din eğitimin önünü açan ve ülkeyi ekonomik olarak da ciddi şekilde zenginleştiren, iç savaşı durduran, masonların çanına ot tıkayan Ak Parti adayı Erdoğan’a vereceğim.
Mason tutkalıyla yapıştırılan Mhp-Chp koalisyonu destek bulmamalı.