Der Spiegel, Kobane üzerine uzunca bir makale yayınladı (13.10.14). Sonraki haftalarda yazının yankılarına yer verdi.
Spiegel’i hiç bu kadar Türkiye düşmanı ve PKK yanlısı görmemiştim.
Almanya’daki PKK yanlısı derneklerin uzun yıllar neden belediyelerden kültürel etkinlik yardımı aldığını, PKK’nın Almanya’da haraç toplamasına neden göz yumulduğunu şimdi daha iyi anlıyorum.
Hedef Türkiye’yi bölmek ve Müslümanların birbirini kırması için Kürt devleti kurdurmak.
Dr. Sigmund Blank, Spiegel’in yayınına şu yorumu yapmış:
“NATO’nun Türkiye ile yaptığı anlaşmalar derhal bitirilmeli. PKK terör örgütleri listesinden çıkarılmalı, IŞID’a karşı verdiği savaşta desteklenmeli.”
Dr. Blank’a göre Erdoğan’ın yardımı olmasa Işıd askeri başarı elde edemezmiş. Işıd karşıtı koalisyon hiçbir şey yapmıyor, olan biteni seyrediyormuş. Almanya, sınırdaki hava savunma sistemini geri çekmeliymiş.
Klaus Reisdorf daha sert:
“NATO üyesi Türkiye, Işıd’ın Kürtlere saldırılarına yardımından dolayı, çok sert yaptırımlar uygulanarak cezalandırılmalı.”
Jürgen S. Konig’in yazdıkları Almanların PKK’ya bakış açısını daha net ortaya koyuyor:
“Kobane’deki kahraman Kürt savunmacıları sadece kendilerini savunmuyor aksine boykot edilen halk, isabetlice yazdığınız gibi, aynı zamanda bizi temsil ediyor. Tekrar bir kitle katliamını hiçbir şey yapmadan seyretmek istiyor muyuz? Kürt savaşçılar, Irak, Suriye’de silah, teçhizat, mühimmat yönünden desteklenmeli ve her türlü yardım yapılmalı.” (3.11.14)
Almanlar, dört yıldır Suriye’de Esed rejiminin yaptığı katliamları neden hiçbir şey yapmadan seyrettiler de sıra Kobane’ye gelince bu kadar ateşli yazıp söylüyorlar?
Kobane Kanton Devleti, Dışişleri, Gençlik, Spor, Turizm, Polis, Vergi ve Kültür Bakanı İbrahim Kurdu, Türkiye yardım etmese kaybederiz, diyor ama bu Der Spiegel’i ve okuyucularını kesmiyor.
Çünkü onlar İsrail gibi, o bölgede Kürt devleti kurdurmak ve Müslümanları parçalayarak, zayıf düşürmek, Irak petrollerini daha iyi sömürmek istiyorlar. Bunu da saklamıyor, açık açık söylüyorlar.
“Kobane Kantonu, Türkiye sınırında âdeta otonom bölge. Bağımsız bir devlet modeli denemesi.”
Spiegel ajanlarının Suruç’ta konuştuğu sınırdaki yardım ekibi de aynı şeyi söylüyorlar:
“Biz Kürtler modern Müslümanlarız, karşıdakiler gibi ortaçağ Müslümanı değiliz. Kendini yöneten, bağımsız bir devlet kurduk, seçim yapıyoruz.”
Bağımsız Kürt Devleti denemesi…
Almanya ve ABD’nin gayretleri bunun için.
Her şey İsrail’in güvenliği için.
Irak bölünmeli, Suriye parçalanmalı. Şii-Sünni, İran-Türkiye savaşı çıkmalı. İsrail, ellerini oğuşturarak bu savaşı seyretmeye hazır. Hatta iki tarafın birbirinden daha fazla Müslüman öldürmesi için silah satmalı.
Işıd, PKK ve PYD’nin elindeki silahlar Amerika, Avrupa, Çin ve Rus malı.
Silah devleri fabrikalarını kapatmak ve işçi çıkarmak istemez. Bayern ve Baden Württenberg arasında veya Virginya ile Alaska arasında ya da Fransa ve Almanya arasında bir savaşı kimse göze alamayacağına göre…
En iyisi Müslümanlar arasında savaş çıkarmalı ve silah fabrikaları iflas etmemeli.
Türkiye, Irak, Suriye, İran ajan kaynıyor. Savaş kışkırtıcılığı yapıyorlar. Kışkırtıcı haberleri gazetecilik kılıfı ile Der Spiegel, Economist ve medyada yayınlıyorlar.
Türkiye’nin çözüm süreci başlatması ve Kürt-Türk kardeşliği için adım atması silah üreticileri için hiç de iyi olmadı. Batılılar, süreci sabote etmek istiyor.
Spiegel, PKK sözcüsü gibi.
“Radikal Kürtler, ölçülü davrananlardan farklı olarak kendi devletlerini kurma şansının kapılarına geldiğini düşünüyor. PKK yüksek komite üyesi Mustafa Karası, AKP kritik noktaya geldi. Ya Kürtlerle ittifak kuracak veya Kürtlerle savaş şimdiye kadarkinden çok daha kötü olacak, diye tehdit ediyor.
PKK yanlısı Yeni Özgür Palitika gazetesi tiz perdeden yazıyor: Yahudiler gerçi Hitler tarafından katliama maruz kaldı fakat sonunda yokluğun küllerinden Yahudi Devleti doğdu.” (Der Spiegel, 13.10.14)
Mesele Kobane değil.
Mesele Türkiye’yi bölmek, Müslümanları vuruşturmak, silah tüccarlarını güldürmek, İsrail’in güvenliğini sağlama almak.
Bunun için Erdoğan indirilmeli, Ak Parti çökertilmeli, çözüm süreci sabote edilmeli.
Işıd’ı bahane ederek yapılmak istenen bu. Ak Parti ve Recep Tayyip Erdoğan düşmanlığı tavan yapmış durumda. İçerdeki Erdoğan ve Ak Parti düşmanlarına kimin ekmeğine yağ sürdüklerini hatırlatalım.
Not: 16 Kasım pazar günü Tüyap kitap fuarında 13-15 arası Hayat yayınları standında dostlarla sohbet edip kitaplarımı imzalayacağım. Kitap meraklıları davetlidir.