Kredi masraflarının geri alınmaya başlanması kredi kullananların sayılarını ve miktarını açığa çıkardı… Sayı ve miktarlar dudak uçuklatacak cinsten… Neredeyse kredi kullanmayan kalmamış… Köydeki çobandan, şehirde müdüre kadar… Her vatandaş bankaya borçlanmış diyebiliriz.
Bu durum yeni bir sektörü de beraberinde getirdi ve telefonlara ve mail adreslerinde sürekli telefonla veya mesajla paranızı geri alıyoruz reklamları bir çok insanı usandırdı desek yeri var.
Hele telefona bir evet derseniz adamlar size dosya diye dört kâğıdı 100 tl gibi uçuk rakamlara satabiliyor.
Ne acayip bir ülkede yaşıyoruz… Bazen insan anlamakta zorlanıyor. Madem bu paraları hakız yere alındığına mahkeme karar verdi neden vatandaşın parasını bankalar iade etmiyor? Devlet neden bunun iade edilmesini bir karar vermiyor da vatandaş umut avcılarına, fırsatçılara eline düşürülüyor anlamak mümkün değil…
....
2010 yılında ilçemize gelen bir banka şubesi 4 yıl sonra kapatma kararı alması ilçemizde haftaya damga vuran ekonomik gelişmeydi... Paraya para kazandıran bankaların para kazandığı bir yeri terk etmesinin her halde ticarette izahı yoktur.
Seydişehir’de bu kadar kart kullanan bu kadar kredi kullanan kişi ve ticaret hane var iken neden böyle bir şube kapatma kararı aldı bilmiyoruz.
Ama bildiğimiz bir şey var ki! Seydişehir’de ekonomik göstergeler ve yaşanan ekonomi daralmanın acı boyutlarını göz önüne sunuyor…
Defaten bu köşeden konuya dair yazılar okudunuz. Bankalar ve özellikle inşaat sektörü son beş yılda altın çağını yaşadı. Çok fazla sayıda kişi yüksek meblağlarda konut kredisi kullandı bu belirli bir doyum noktasına ulaşması ile özel bankaların karlılık oranımı düştü mü acaba?
Bir zamanlar Alüminyum Tesislerinde 8 bin kişinin çalıştığı, ekonomide zirvenin yaşandığı o günlerde ilçemizde hemen hemen tüm bankaların şubesi varmış… Bir dönemde yaşanan ekonomik kriz sonrası batan bankaların şubeleri ile ilçede banka sayısı üçe kadar düştü daha sonra ise Türkiye ekonomisinde yaşanan gelişmeler nedeni ile bankalar tarihinin en karlı dönemlerinde katrilyonlar kazandı .
Vatandaştan aldıkları kart aidatları ile tüm çalışanlarının bir yıllık ücretlerini çıkardığı hesap edilirse gerisini siz varın düşünün… Dosya masrafları ve faizlerden kazandıkları …
Bankalar parayı hangi işlemden kazanır, günümüzde artık çokta konuşulmaya değer değil…
Bilinir ki! Bankalar ne mevduat hesaplarından nede para transferlerinden kar eder…
Bu karlılık devam ederse bankalar millete paranı şeklini unutturacak politikalar üretmeye devam ediyor.. Nasıl mı?
Vatandaşın cebinde üç beş kredi kartı, bunun yanında konut kredisi, taşıt kredisi, işletme kredisi işlem tamam. Bu şekilde para bankadan dışarı çıkar mı dersiniz?
Sözün özü; Eskiden belki daha az mevduat hesabı oluyor diye Seydişehir’i terk ettikten sonra tekrar Seydişehir’e gelen bankalar şimdiler mevduatta değil de kredi kullanımı ve kredi kartların az olduğu için kısa zamanda Seydişehir’i terk etmeye başladı.
Velhasıl kelam; 4 yıl önce söylemiş olduğumuz gibi yeni banka şubeleri gelince esnafın işi düzelmedi.“al takke ver külah” ile belirli süre idare edilebilir ama uzun süre bu şekilde gitmeyeceğinden söz etmiştik… Bankaların gitmesi de bir şeyi değiştirmez…
Çünkü; Yırtılan deli Bekir’in donu…