Hayat bir imtihandır. Ak Parti seçimde oy kaybetti diye üzülen, HDP ve MHP oy yüzdesini artırdı diye sevinenler, sokaklarda çığlıklar atanlar var. Ak Parti oy kaybetti fakat seçimin galibi, Türkiye’nin en büyük partisi. En büyük seçmen kitlesi onun arkasında.
Seçimin dünyevî bakış açısıyla görünen yüzü bu. Her şeyin bir dünyaya bir de ahrete bakan yüzü var. Gafil insanlar olayların sadece dünya yüzü ile ilgilenir, ârifler ise iki yüze birden bakarlar.
Hayatta sadece zaferler yoktur, yenilgiler, mağlubiyetler, zorluklar, sıkıntılar, meşakketler de vardır.
Dünya bir imtihandır, hayat bir denemedir.
Müminler zorlukta sabreder, nimete kavuştuğu zaman şükreder, sevap kazanırlar.
Kur’an-ı Kerim hayatın çetin bir imtihan olduğu konusunda bizi uyarıyor:
“Ey iman edenler, Allah’tan hakkıyla korkun! Ancak Müslüman olarak ölün!
Allah’ın ipine sımsıkı sarılın! Ayrılıp parçalanmayın!
Allah’ın size verdiği nimetleri düşünün! Bir vakit birbirinize düşmandınız, o kalpleriniz arasına dostluk verdi, onun nimeti sayesinde kardeş oldunuz. Ateşten bir çukurun tam kenarındayken o sizi kurtardı. Allah âyetlerini böyle açıklıyor. Umulur ki doğru yola eresiniz.
Sizden hayra davet eden, iyiliği emreden, kötülükten men eden bir ümmet bulunsun. Ve onlar kurtuluşa erenlerdir.
Kendilerine açık âyetler geldikten sonra parçalanıp ihtilafa düşen kimseler gibi olmayın. Onlar için çok büyük azap vardır.
O kıyamet günü bazı yüzler ağaracak, bazıları da kararacaktır. Yüzleri kararanlar… Siz imandan sonra inkâr mı ettiniz? Öyleyse inkârınızdan dolayı azabı tadın!
Yüzü ağaranlara gelince onlar Allah’ın rahmetinde olacaklar. Onlar orada ebedî kalacaklar.
Bunlar Allah’ın âyetleridir. Onları sana hak olarak okuyoruz. Allah âlemlere zulmetmek istemez.
Yerlerdeki ve göklerdeki her şey Allah’ındır. Bütün işler sonunda Allah’a döndürülür.
Siz insanlar içinden çıkarılmış hayırlı bir ümmetsiniz, iyiliği emreder, kötülükten sakındırırsınız, Allah’a iman edersiniz. Eğer ehl-i kitap da iman etselerdi kendileri için hayırlı olurdu. Onlardan iman edenler varsa da çoğu fasıktırlar.” (Al-i İmran,103-110)
“Sizler sevdiğiniz şeylerden Allah yolunda harcamadıkça iyiliğe ulaşamazsınız. Muhakkak ki Allah sadaka adına verdiğiniz şeyleri çok iyi bilir.” (Al-i İmran, 92)
“Ey iman edenler, eğer kendilerine kitap verilen gruba uyarsanız sizi imanınızdan sora küfre döndürürler.” (Al-i İmran,100)
UHUT’TA SAHABENİN İMTİHANI
Uhut Savaşı’nda müminler savaşın başında galip idiler. Mekkeliler bozguna uğrayıp geri çekilmeye başlayınca mücahitlerin bir kısmı ganimet derdine düştü. İki tepe arasındaki yamaca yerleştirilen okçular da ganimet yağmasını görünce Gönüller Sultanı Peygamberimizin (sav) kendilerine verdiği “ne olursa olsun mevziden ayrılmama” emrini unuttular ve yerlerini terk edip yağmaya koştular. Tepenin boşaldığını gören Halit bin Velit komutansındaki düşman süvarileri Müslümanlara arkadan saldırıp onlara mağlubiyeti tattırdılar.
Kur’an âyetleri Uhut mağlubiyetinin sırları şöyle anlatır:
“Allah’ın size vadi doğru çıktı. Onun izni ile onların köklerini kazıyordunuz.
Nihayet çekişip yılgınlık edinceye kadar ve o sevdiğiniz üstünlük size gösterildikten sonra verilen emirleri yerine getirmede münakaşa ettiniz ve isyan ettiniz. Kiminiz dünyayı istiyor, kiminiz de ahreti. Sonra Allah sizi imtihan edip yardımı üzerinizden aldı. Sonra sizi gerçekten afetti, muhakkak ki Allah müminlere karşı fazl-ı ihsan sahibidir. (Al-i İmran, 152)
“Yoksa siz Allah içinizden cihat edenleri ve sabredenleri bilip belli etmeden cennete gireceğinizi mi sandınız?”( Al-i İmran,142)
“Muhakkak ki zafer ancak güçlü ve hikmet sahibi Allah’ın katındadır.”
“Eğer Allah size yardım ederse size galip gelecek yoktur. Eğer o sizi yalnız bırakırsa ondan sonra size kim yardım edebilir? Müminler yalnız Allah’a tevekkül etsinler!” (Al-i İmran, 160)
“Her nefis ölümü tadacaktır. Mükâfatlarınız ancak kıyamet günü verilecektir. Kim cehennemden uzaklaştırılır cennete kavuşursa mutlaka muhakkak ki kurtuluşa ermiştir. Dünya hayatı ancak aldatıcı bir nimetlenmeden ibarettir.
Muhakkak ki mallarınız ve canlarınızla imtihan edileceksiniz. Sizden önce kendilerine kitap verilenlerden ve inkâr edenlerden incitici, eziyet veren çok sözler işiteceksiniz. Eğer sabreder ve Allah’tan korkarsanız… Muhakkak ki bu azmedilecek işlerdendir.” (Al-i İmran, 185-186)
MHP ve Ak Parti Koalisyon Kurmalı
MHP anahtar parti durumunda. Ya Ak Parti ile hükümet kurmalı, sağ seçmenin iradesinin hükümet olmasını temin etmeli veya Ak Parti’nin kuracağı azınlık hükümetini desteklemeli. Eğer CHP ve HDP ittifakına destek verirse 1998’deki hatasını tekrarlar. O Ecevit’in DSP’sine koltuk değneği olmuştu. Sol partiye verdiği desteğin bedelini 2002 seçimlerinde barajın altında kalarak ödedi.
İnançlı insanların oyunu alan Ak Parti ve MHP, seçim öncesi birbirlerine söylediklerini sert sözleri unutarak sağ seçmenin iradesini hükümete yansıtmalı.
Bütün gayesi dine, millete ve memlekete hizmet etmek olan bizlere gelince…
Allah rızasını kazanmak için nefesimiz yettiği sürece çalışacağız. Zaferleri nimet, yenilgileri imtihan sayıp rıza-yı Bari’yi aramaya devam edeceğiz.
Üstat Bediüzzaman’ın yüz sene önce Şam’da Cami-i Emeviye’de söylediği şu cümle şevk kaynağımızdır:
Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılabatı içinde en yüksek ve gür seda İslam’ın sadası olacaktır.”
Ümitsizlik yok. Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin, buyurur Yüce Kur’an.
Yavuz Bülent Bakiler gibi ümitle haykırıyoruz:
“Bir dev gibi bir dağ gibi doğrulacağız!
Yeni bir ruh doğacak toprağımızdan…
Dünya yeniden tanıyacak bizi heyecanla,
Burma bıyığımızdan, kara kalpağımızdan!”