banner176

BİST
ALTIN
DOLAR
STERLİN
EURO

Reyting sorunu yaşayan muhafazakâr televizyon kanallarında, son derece başarılı bir şekilde yapılan reklam programları ile reçel fiyatına bal satılan bir ülkede, o balın orijinalini, hem de insan eli değmeden, arıların kendilerinin yaptığı o güzel nimetin güzelliklerini çekmek için değerli dostum Hüseyin Bostancı ile yola çıkmıştık.

 Sadece telefonla irtibat kurduğumuz, Ortakaörenli  Şakir Cırık  amca    bizi   yaylanın girişinde   Anadolu’nun  o sıcak  misafirperverliği ile  karşıladı.  Hiç beklemeden 1700 metre  yükseklikteki arılar ile    buluşmak için  yaya  olarak yola koyulduk.  Yürürken kafamızdaki soruları sormadan Şakir amca anlatmaya başlamıştı bile...

“Yaklaşık 1700 metre yükseklikteki yaylalardan bu balları çıkarıyorum.   Babamdan  öğrendiğim  şekliyle    bu  bölgede   20 tane kovuktan bu şekilde bal üreten  tek  kişi  benim.. Kendisi için bir tutku haline gelen arıcılıkla ilgili olarak, doğal taş kovuklarını ilkbaharda bal yapımı için hazırladıktan sonra arıların giriş yerlerinin üstüne katran reçinesini sürüyorum. İlkbaharda oğul arılar bu kovukları bulup yerleşiyorlar.  Ben sürekli olarak kovukları takip ediyorum...”

Sonbaharda ise Şakir Cırık, eşi ile birlikte giderek, kayalardaki, tamamen doğal olarak oluşan balı alarak, o kovuklardaki arıları da,  yaylada bulunan kendi yaptığı fenni kovanlara hiçbir zarar vermeden  katarak  diğer kovanlarının yanına taşıyormuş.

 Yüzde yüz doğal olan bal için “özel müşterilerinin olduğunu” ekliyor. En başta şeker hastaları, öksürüğü olanlar, akciğer hastaları, astım ve bronşit hastalıkları, büyüme ve gelişmeyen çocuk sahibi olanlar, halsizlik yaşayanlar alıyorlarmış. 

Atalarının; “her sabah bu baldan bir çorba kaşığı yiyerek, ömürlerinde doktor yuüzü görmeden, sağlıklı bir yaşam sürdüğüne şahit olduğunu” da dile getiriyor.     

Hiç  bir katkı  maddesi olmayan  bu  balın  kilosunu isteyenlere 125.00  TL’den  sattığını ve bu balı  ilk defa tadanlar, “böyle bir balı ilk defa  yediklerini” söyleyerek  hemen alıyorlarmış.   Bu balın her şeyinin  doğal  olduğunu; peteğini dahi arıların  yaptıklarını,  yerleşim yerlerinden   fabrikalardan   uzak  ve  1700  metre  yükseklikte  yaylada   hiçbir kimyasal madde  olmayan  çiçeklerden toplayarak  bal oluşumunu tamamlıyorlarmış.

Şakir emmi, bu bölgede sadece bal  üretmiyor…  Doğa ile barışık, Anadolu’nun üretken   ve memleketini,   vatanını  seven,  çevreye  karşı   çok duyarlı   bir insan  olduğuna  da şahit lik ediyoruz.

 Balı aldıktan sonra, Anadolu’nun misafirperverliği ile bizi  evine   davet  eden  ve Meryem yengemin hazırladığı yemeklerin üzerine de  bize   kara  kovan balı ikram ediyor.   Hayatımda ilk defa yediğim tarifini yapamayacağım eşsiz  bir nimet  olan  o baldan   doyasıya   yiyoruz.  

Bu arada sohbetimiz de devam ediyor... Şakir   emmi   bitki   türleri  hakkında   son derece   bilgili    ve  doğaya  karşı  da  duyarlı  bir Anadolu insanı... Nesli tükenen   bitkileri  başka  bölgelerden getirip o  bölgede tekrar  çoğalması için çalışma yapıyor.  1700  metre   yükseklikte  o dağda, özel idareden   kiraladığı araziye  lavanta  ekimi yapması,  çantasında  devamlı badem , ceviz v.b. tohumları   taşıyarak   uygun bulduğu  yerlere  ekmesi,   doğaya  zarar veren yanlış yapan kim olursa  olsun   onlara  karşı verdiği mücadele  ile   örnek  bir davranış   örnek  ve üretken   bir insan...

 Rant için her şeyin mubah görüldüğü ve para kazanmak için  her şeyin sahtesini   yapıldığı  bir dünyada  çevreye karşı duyarlı  üretken ve   kendisi ile doğa ile barışık   güzel  insanların   olması  bizi  son derece  mutlu  etti...

 Şakir amcam gibi insanların sayıları artsın ki,  bu ülkenin  güzellikleri yaşasın   ve nesilden nesile    ulaşsın…  

 

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.