Eğitimde bir türlü istediğimiz sistemi kuramadık. Eğitimi en nitelikli ve en tesirli bir şekilde yapan öğretmenin ümmetiyiz. Peygamberimiz (sav), ben sadece muallim olarak gönderildim, buyurur. 23 sene öğretmenlik yapmış; insanları yanlıştan doğruya, çirkinden güzele, kötüden iyiye değiştirmiş.
İslam dünyasında eğitim Kur’an-ı Kerim ile başladı. Hz. Muhammed(sav) Kur’an’ı okudu, yaşadı, anlattı. Kur’an doğru yolu gösterir, mükemmel bir hidayet kitabıdır. Kitap ilim demektir. Hz. Muhammed (sav) ilimle geldi, Kur’an akla hitap eder, ilme yol gösterir.
Kur’an’ın dört büyük maksadı vardır: Allah’ı anlatmak, ahireti tanıtmak, adaleti emretmek, peygamberliği benimsetmek.
Allah’a ve ahiret gününe inanan insan nefsini terbiye etmek, iyilikleri çoğaltmak, iyi insan olmak için gayret eder. Bilir ki insan dünyada Yüce Mevla’nın aziz bir misafiridir. İnsan fanidir. Her gün binlerce cenazenin şahitliği gösteriyor ki, ahirete sevkıyat var. İnsan buradan cennete veya cehenneme gidecektir.
Dünya hayatı cenneti kazanmak üzere bize verilmiş büyük bir emanettir.
Yolcu, yol hazırlığı yapmalıdır. Ahirete mal, mülk, para değil; sevap götürülebilir. Allah’ın razı edecek ameller yapmalıdır ki ebedi saadet kazanılsın.
İbadet, dua, iyilik, yardımlaşma ve bütünüyle güzel ameller; ahiretin sermayesidir.
Allah’a ve ahiret gününe inanan insan hem iyiliklerini çoğaltmaya çalışır hem de kötülük ve günahlardan kaçar.
Adam öldürmez, yalan söylemez, çalmaz, zina etmez, kul hakkı yemez, kimseye kötülük yapmaz; içki, kumar, hile ve aldatma gibi bütün kötülüklerden uzaklaşır.
İslamiyet helal kazanmak için çalışmayı ibadet sayar.
İlim öğrenmek, insanlığa faydalı işler yapmak çok önemli sevap kaynağıdır.
En Sevilen Öğretmen Hz. Muhammed (sav) getirdiği İlahi emir ve yasaklarla insanları cennete layık hâle getirmiş.
Cehalet devri kapanmış, ilim ve irfan devri başlamış.
Kötülük ve haksızlık dönemi bitmiş, iyilik yaparak insanlara faydalı olma dönemi başlamış.
Peygamberimiz (sav) insanların önce gönlüne girmiş, sonra akıllarını aydınlatmış.
Asr-ı saadette yaşayanlar ondan; “Anam, babam sana feda olsun ya Rasulellah!” diyerek bahsediyorlar. Herkes onu canından çok sevmiş ve o ne dediyse yapmayı canına minnet bilmiş.
Eğitime Kur’an hakikatlerini öğreterek başlamamız lazım.
Peygamberimizin (sav) eğitim metotları ile eğitim yapmamız şart.
Çocuklarımızın önce gönlüne girmemiz sonra da akıllarını aydınlatmamız gerekir.
Çocuklarımıza kendilerine, ailelerine ve bütün insanlığa faydalı olmayı öğretmeliyiz. Allah’ın bizi sevdiğini, bizi yoktan var ettiğini, dünyaya bir aziz misafir olarak gönderdiğini, türlü nimetlerle beslediğini; bizden kendisine ibadet ve kulluk etmemizi istediğini iyi anlatmamız gerekir.
Kuvvetli bir imana sahip olan öğrenci okur, ilim öğrenir, iyilik yapar, çalışır, çabalar, sevap kazanmaya gayret eder.
İman ve inancı olmayan insandan iyilik beklenemez.
İlim, ahlak ve çalışma insanı iyi insan yapar.
İslam’dan önce çalan, yağmalayan, gasp eden bedevi Araplar; Müslüman olduktan sonra mallarını fakire, yoksula, yolcuya, yetime ve muhtaçlara dağıtan insanlara dönüştüler.
İlim, irfan, kültür nedir bilmeyen deve çobanları dünyayı yönetir hâle geldiler.
Arap Yarımadası’nda kendi hâlinde yaşayan insanlar, Allah’ın adını yükseltme gayretiyle dünyaya hakkı öğretme ve dünyaya adalet dağıtma gayretiyle çalıştılar. İnsanlığa İslam’ı ve Kur’an hakikatlerini öğrettiler.
İlim insanı yükseltir.
İlim çalışma ile elde edilir.
Müslümanlar, Kur’an’ın ilhamıyla ilme sarıldılar. Kendilerinden önce yazılmış kitapları Arapçaya aktardılar. Medreseler kurdular, öğrenci yetiştirdiler. Allah rızasını kazanmak için ilim öğrendiler, öğrettiler, iyilikleri çoğaltmak için çalıştılar.
İslam medeniyetinin benzeri yoktur.
Hz. Peygamber (sav) on yıl, Hz. Ebubekir (ra) iki, Hz. Ömer (ra) 14 yıl devlet başkanlığı yaptılar. 26 yıl içinde İslam devletinin sınırları Hindistan’dan Atlas Okyanusu’na ulaştı.
Müslümanlar gittikleri yerlere ilim, iman, adalet, doğruluk, yardımlaşma ve iyilik götürdüler. Sömürü, haksızlık, yağma dönemleri bitti. İyilik, hak ve adalet, yardımlaşma asırları başladı.
Hz. Peygamber (sav), çağına ve sonraki çağlara yepyeni bir anlayış getirdi.
Kur’an’a sımsıkı sarılır; Peygamberimizin (sav) eğitim metotları ile eğitim yapar, onun gayretiyle çabalarsak saadet çağını yeniden yakalayabiliriz.
Taklit ile fazilet olmaz.
Batı taklitçiliğinden vazgeçmeli, eğitimde Nebevî metotlara dönmeliyiz.
Beyin Vitamini: Konuyu derinlemesine öğrenmek isteyenlere En Sevilen Öğretmen Hz. Muhammed (sav) ve Eğitim Metotları, Bir Eğitimci Olarak Hz. Muhammed ve Öğretim Metotları (Abdulfettah Ebû Gudde), Hz. Peygamber Döneminde Eğitim ve Öğretim (Prof. Şakir Gözütok) adlı kitapları tavsiye ederim.
