"Herkesin bir hesabı var" ifadesi, insanların kendi yararlarına veya hedeflerine göre planlar kurguladığı, her bireyin kendi hesaplarını yürüttüğü anlamına gelir. Bu ifade genellikle gündelik yaşamda, iş hayatında veya insan ilişkilerinde kullanılır.
Kimi zaman herhangi bir sebeple şahsın ve ailen hakkında bazen yakın arkadaşların ve ülken hakkında bir hesap ve planlama yaparsın. Bazen plan ve ideallerinde başarıyı yakalar, bazen de başarısız gibi görünen sonuçlarla karşılaşır hesabının ters gittiğini kavrarsın. Ancak her hesabın üstünde bir hesap olduğuna kanaat getirip kalbi bir ferahlama yaşarsın. Tıpkı Hz. Yusuf üzerindeki birçok hesabın tutmayıp, Allah’ın hesabının tüm hesapları ters yüz etmesinde olduğu gibi. Hz. Yusuf’la alakalı kimler bir hesabın ve planlamanın içerisine girmemişti ki?
Babası Hz. Yakup bir hesap yapmış, kardeşleri ayrı bir hesap yapmıştı. Yusuf’un kendi hakkında elbette düşünceleri vardı birde Hz. Yusuf’u kuyudan çıkaranların bir ajandası. Yusuf’u satın alan azizin bir planı vardı, karısının başka bir su-i düşüncesi. Ancak Allah’ın hesap ve planları yapılan iyi veya kötü tüm planları bozmuş son noktayı Kadir-i Mutlak olan ALLAH koymuştu.
Yakub'un Yusuf’laİlgili Planı
Hz. Yakup (a.s.) Her Peygamber gibi kendi yerine hayrul halef olacak birini gözlemliyor, çocuklarının meziyet ve hasletlerini ölçüyor, tartıyor, biçiyor ve bu iş için Yusuf’undan başkasını düşünemiyordu. Ahlakı, dürüstlüğü, idealizmi ve rüyası onu Hz. Yakub’un gözünde aradığı aday statüsüne yükseltiyordu. Nitekim Yusuf babasına rüyasından bahsedince babası rüyasını Allah’ın kendisini Peygamber olarak seçeceği, rüya yorum bilgisine sahip olacağı ve Peygamber olan atalarının nebevi bir mirasçısı olacağı müjdesini vermişti. Hasılı Hz. Yakup oğlu Yusuf’u kendisinden sonra nebevi bayrağı devralacak bir bilge ve dahi olarak görüyor hesaplarını Yusuf üzerinden yapıyor ancak ilahi irade başka şekilde tecelli ediyordu.
Yusuf'un Kendisi Hakkındaki Planı
Yusuf (a.s) rüyasında on bir yıldız, ay ve güneşin kendisine secde ettiği rüyasını görünce bu hadiseyi babasına anlatmış ve babası tarafından büyük ilahi mazhariyetlerle taltif edileceği müjdesini almıştı. Aslında Yusuf’un rüyası bir hakikat arayışının, bir derdin ve tasanın göstergesidir. Zira derdi, kaygısı, davası ve hülyası olmayanın rüyası da söz konusu olamaz. Yusuf kardeşlerine ve içinde bulunduğu toplumabir anne şefkatiyle muhabbet besliyor, birleştirici ve kucaklayıcı rolünü henüz çocukken bile sürdürme azmini ortaya koyuyordu. Babasının sevgisine ve umuduna layık, kardeşlerinin hüsnü zannıyla bir değişim ve dönüşümün öncüsü olabilirdi.
Yusuf'un Kardeşlerinin Yusuf ile İlgili Planları
Yusuf’un kardeşleri aslında Yusuf’a şahsi bir kin ve öfke beslemiyorlardı. Onların belki de Yusuf’u çekememelerinin yegâne sebebi Yusuf’un ahlaki ve insani güzelliklerini haset etmeleriydi. Ufkunun açık olması ve istikbalinin parlak olması endişesi onları öfkelendirip kaygılanmalarına sebebiyet veriyordu. Babalarının da sevgisi aslında Yusuf’un sadece fiziki güzelliğine değil, hulkiyet ve siret güzelliğine idi. Bunu hazmedemiyorlar ve Yusuf’u ortadan kaldırdıktan sonra bir tövbe ve istiğfarla babalarının sevgisini celbedeceklerini sanıyorlardı. Bu şekilde Yusuf öfkesi gözlerini kör, vicdanlarını sağır etmişti.
Yusuf'u Satın Alanların Planı