Bir dönem Hazreti Mevlana ile ilgili sözleri nedeniyle gündem olan ünlü tarihçi ve akademisyen Prof. Dr. Mikail Bayram 84 yaşında vefat etti.
PROF. DR. MİKAİL BAYRAM KİMDİR?
Prof. Dr. Mikail Bayram, 1940 yılında Van’da dünyaya geldi. Genç yaşta Arapça, Farsça ve Osmanlı Türkçesi öğrendi, lise yıllarında Divan Edebiyatı ve Doğu Edebiyatıyla ilgilendi. 1966 yılında Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nden mezun olduktan sonra Konya Yüksek İslam Enstitüsü Fars Dili ve Edebiyatı Öğretim Görevliliğine atandı. Bağdat Edebiyat Fakültesi, Kayseri Yüksek İslam Enstitüsü Fars Dili ve Edebiyatı, Selçuk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünde öğretim görevlisi olarak çalıştı, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Tarih Anabilim Dalı Başkanlığı yaptı. 2007 yılında yaş haddinden emekli olan Mikail Bayram; Arapça, Farsça, Kürtçe Pehlevice ve Türk Lehçeleri’ne vakıf olup bilimsel çalışmalarını sürdürdü. Mikail Bayram, çeşitli zamanlarda yaptığı seyahatler ile Medine, Şam, Tahran, Tebriz kütüphanelerinde bulunan el yazması eserleri inceleme imkânı buldu. Ortaçağ, Selçuklu Tarihi, Kadim dinler uzmanı olan, basılmış çok sayıda kitap ve makalesi bulunan Mikail Bayram, bir dönem Hazreti Mevlana ile ilgili ifadeleri nedeniyle gündem olmuştu.
Prof. Dr. Mikail Bayram 2005 yılında 'Sosyal ve Siyasi Boyutlarıyla Ahi Evren-Mevlana Mücadelesi' adlı kitabını çıkarmıştı.
Kitabında Mevlana ile Nasreddin Hoca'nın birbirlerine düşman olduğunu öne süren Prof. Bayram, iki alim arasındaki gerginliğin temelini şöyle anlatmıştı:
"Mevlana bir Moğol ajanıydı. Mevlana'ya maaş bile bağladılar. Türkmen çocuğu olan Nasreddin Hoca ise Moğolların Anadolu'yu hâkimiyet altına almalarına karşı direndi."
Düşmanlığın beyitlere taşındığını da ileri süren Bayram, şu örnekleri vermişti:
'Ey eli ayağı olan Hoca, kaza ve kederle ayağın kırılmıştır. Sen çok gönüller kırdın, cezan karşına çıktı ve belanı buldun' (Mevlana).
'Ey ekşi suratlı. Arkamdan aleyhime kötü sözler demişsin. Kerkesin (Akbaba) ağzı daima necis (pis) kokar' (Nasreddin Hoca). Bayram, iddialarını şöyle sürdürdü: 'Kaynaklara göre Mevlana, Hoca'yı cinsi sapıklıkla suçladı. Hoca'nın çocuğu olmadığı için Mevlana ve çevresi onunla alay etti, hadım ve eşcinsellikle suçladı. Hatta Mevlana, Divan-ı Kebir'inde Nasreddin Hoca'ya 'Zürrriyetsiz' diye hitap etti. 1261 yılında Ahilerin başında bulunan Nasreddin Hoca, Moğol yanlısı Selçuklu yönetimine karşı isyan başlattı. Selçuklular da Mevlana'nın müridi olan komutan Cacaoğlu Nureddin'i görevlendirdi. Nureddin, Mevlana'dan da izin aldı ve Hoca'yı öldürdü.'