Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) Başkanı Erdal Eren, artan inşaat maliyetleri karşısında ucuz konut fiyatları için devlet mülkiyetindeki arazilerin arsa halinde daha düşük fiyatlara inşaat sektörüne verilmesini önerdi.

Eren, TMB Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında, inşaat sektörünün durumu, Birliğin çalışmaları ve sektörde öne çıkan konulara ilişkin değerlendirmede bulundu.

Son dönemde artan inşaat maliyetlerine değinen Eren, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını başlangıcıyla güncel fiyatlar arasında ortalama iki kattan fazla fark olduğunu söyledi. Eren, inşaat maliyetlerinin bu denli yükselmesinin her kesimi etkilediğini bildirdi.

Salgının dünya piyasalarında ham madde fiyatlarına etkisi, döviz kurundaki artışlar, yükselen girdi maliyetlerine çözüm için kamu projelerinde müteahhitlik firmalarına ilave fiyat farkı ödenmesi gerektiğini belirten Eren, şartsız tasfiye veya devir hakkı tanınması ihtiyacının da hayati hale geldiğini dile getirdi.

- Faizlerin konut sektörüne etkisi

Eren, konut kredisinde faizlerin yüzde 1'in üzerinde olmasının psikolojik olarak insanları etkilediğine işaret ederek, şöyle konuştu:

"Döviz kurundaki artış piyasada 'Bekle, gör' eğilimi yaratıyor. Finansal koşullarda öngörülebilirlik ve düşen alım gücüne uygun kredi koşullarıyla orta vadede de arsa payının maliyetlere etkisinin düşürülmesi gibi adımlara ihtiyaç var. Ucuz konut fiyatları, devletin mülkiyetindeki arazileri arsa halinde daha ucuz fiyatlara inşaat sektörüne vermesinden geçer."

Sektörde 1,8 milyon istihdam olduğu bilgisini veren Eren, projelerin devamı için gerekli tedbirlerin alınması gerektiğini ifade etti.

TMB üyelerinin yurt içindeki projelerin yüzde 70'ini, yurt dışı projelerin de yüzde 90'ını yaptığını aktaran Eren, bu yıl imzalanan 213 projeyle kasım sonu itibarıyla 20,7 milyar dolarlık proje bedeline ulaştıklarını kaydetti.

- "Yurt dışı müteahhitlik için akreditasyon sistemi hayata geçirilmeli"

Eren, yurt dışı projelerinde öncelikli hedeflerinin daha fazla Türk iş gücü istihdamı sağlamak olduğuna dikkati çekerek, şu değerlendirmede bulundu:

"Yurt dışında istihdam edilen Türk iş gücü sayısını, gelir muafiyeti ve açılan kimi davalarda suistimallerin önüne geçmeye yönelik düzenlemelerle şu anki 25-30 bin kişiden 100 bine çıkarabiliriz. Bu suistimalerin önüne geçilmesi için ihtisas mahkemeleri kurulmasını istiyoruz. Yurt dışı müteahhitlikte firmaları mali, teknik ve performansa dayalı objektif kriterler ve standartlar çerçevesinde sınıflandıracak, belgelendirecek bir akreditasyon sistemi kamu-özel ortaklığıyla hayata geçmeli. Proje finansmanı her zamankinden büyük ihtiyaç ve başta Türk Eximbank'ın sermaye yapısının güçlenmesi, yerel ve uluslararası finansal araçların artırılması rakiplerimizle rekabette kritik rol oynayacak."