İnternete dolaşan bir fotoğraf dikkatimi çekti. Üzerinde şöyle yazıyordu. Cumhuriyeti biz böyle kazandık. Evet, gayet anlamlı bir ifade fotoğrafı süslemiş. Resim ve bu ifadenin insanı cezp etmemesi mümkün değil.
Fotoğrafta ayağında çarık bulunan bazıları yaşlı bazıları genç kağnı ve üzerindeTürk Bayrağı ile donatılmış sakallı, başları örtülü kadınlar vebaşı sarıklı,başı açık, başında flört şapkalı erkekler ve çocuklarda oluşan bir gurubun resmi.Bu fotoğrafa bakınca Cumhuriyeti biz böyle kazandık yazısının ne anlama geldiğini çok daha iyi anlıyoruz. Zira cumhuriyete giden yolda ki merhaleleri en iyişekilde anlatan ve dizayn eden resime bakıyorum.
Bu resmin bize söylediği yada anlatmak istediğini şöyle anlamak lazım yada anlamalıyız; Öncelikle halkımızının bitkin, perişan ve aşırı derecede yoksulluk içinde bulunduğu, kadınlı erkekli el birliği ile davaya gönül verdiği,genci, ihtiyarı ve çocuğu ile davasına sahip çıktığı, ellerinde neyi var neyi yok az da olsa hatta yaşamı için hayati önem arz eden malını mülkünü bu yola feda etiği ve etmeye de hazır olduğu, kar kış demeden, yeterli donama giysiye, yiyeceğe sahip olmamış olmasına rağmen asla geri durmadığını, bayrağını ve dolaysıyla vatanını herşeyin üstünde tuttuğuna, yine en önemliside bir birini ötekileştirmeden başı açık,başı kapalı, saklı,sakalsız,sarıklı,şapkalı gibi bir takım lüzumsuz ve gereksiz kriterler üzerinde asla durmadığı ile vatan sevgisinin doruk noktasını gözümüze soka soka anlattığına şahit oluyoruz.
Bu resim belkide o günleri anlatsın diye resm edilmiş olabilir.Ne olursa olsun ne zaman çekilmiş ise ya da çizilmiş isede çizilsin bence tam alarak gerçek zamanında yaşanan sıkıntıları,çekilen zorlukları,yapılan fedakârlıkları ve kazanımların arkasındaki zorluk ve çileleri bizlere anlatıyor. Anlatırken de diyorki, bakın bugünün vatan evlatları sahip çıkın bu vatana,sahip çıkın topraklarınıza sahip çıkın kazanımlarımıza boşa heder etmeyin biz bunları işte bu çile ve zorluklarla size emanet ettik bilin kıymetini sizde devredin sizden sonrakilere yücelterek vatanı.
İşte bu noktada bizlere düşen görev de burada başlıyor, farkında mıyız değilmiyiz bilmesekde yükümüz ağır zor.İşimiz çetin ve sıkıntılı ama bizler asil bir milletin fertleriyiz.Muhtaç olduğumuz kudret asil kanımızda mevcuttur.Yüreğimizde iman gibi Serhat’ımız var.Düşmana Allah, Allah diye arkamıza bakmadan saldırır, şehit olmak için yarışırız.Düşmanın dediği gibi Millet olarak olasılıkları düşünmez yeri ve zamanı geldiğinde Bedrin aslanı olurda farkına bile varmayız işte biz buyuz.
Ben bunu görüyorum, işte size örnek torunum, ciğerparem Muhammed Emir, daha 6 yaşında Ayışı Okulunda ana sınıf öğrencisi,29 Ekim etkinliği için okulda taktığı ayyıldızlı kravatını akşam yanımda çıkarırken bir den ay yıldızı öptü öyle çıkardı. Buna şahit oldum, nasıl göğsüm kabardı, gururlandım, heyecanlandım sarıldım öptüm ve dedimki ; Bu aziz milleti hiç kimse yıkamaz Allah’ın izniyle gözümüz arkada kalmasın ve hiç kimsenin de kalmasın.Sana bu sevgiyi verene,sana bu duyguyu aşılayana,seni şimdiden vatan ve bayrak aşkı ile yoğuranlara binlerce teşekkür, şükran olsun Mevla’mızda hamdu senalar olsun.Bizim ebemiz, bebemiz,dedemiz ile gencimizde bu vatan aşkı,bayrak sevgisi olduktan sonra bekle bizi Viyana…..