Konya'nın Selçuklu ilçesine bağlı 5 bin yıllık tarihi yerleşim yeri Sille Mahallesi'ndeki müzede sergilenen yazma eserler, kıyafet, çanak-çömlek, halı ve çeşitli koleksiyonlar ziyaretçilerin ilgisini çekiyor.
Taş evleri ve oyma mağaraları ile turistlerin ilgisini çeken tarihi mahalle, farklı kültürlerin bir arada yaşadığı örnek yerleşim yerleri arasında gösteriliyor.
Türkiye'deki erken Hristiyanlık döneminin önemli merkezlerinden biri olarak gösterilen mahallede Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemi izlerini görmek mümkün.
Mahallenin dokusunu yansıtan asırlık konakta 4 yıl önce açılan Sille Müzesi'nde ise 150'nin üzerinde kıymetli parça sergileniyor.
Sille'nin tarihini ve kültürünü yansıtan müzedeki, 1940'ta bir girişimcinin kamyon lastiğinden ürettiği patentli ürünü çarıkla, mahalledeki tarihi caminin restorasyonunda bulunan 19. yüzyıla tarihlendirilen Kabe'nin iç örtüsü görenleri duygulandırıyor.
Sille Müze Sorumlusu Sercan Yayla, AA muhabirine, müzenin mahallede en çok ziyaret edilen yerlerin başında geldiğini söyledi.
Tarihi mahallenin kültürel varlıklarını tanıtmak amacıyla açılan yerde Sille'nin el sanatlarını, halı, çanak-çömlek gibi eserlerin ilgi çektiğini belirten Yayla, şöyle konuştu:
"Kabe'nin iç örtüsü nadir görülebilecek bir örnek. Tarihi Çay Camisi restorasyonu sırasında caminin müştemilatında bulduk. Görenler de şaşırıyorlar. Büyük bir parçaydı, kumaşa kanser girdiği için çürüme merkeze doğru yayılıyordu. Merkezdeki en büyük parçayı aldık, restorasyonunu tamamladık. Havayla temasını kestik, burada çift cam arasında sergiliyoruz. 1800'lü yıllara ait olduğunu düşünüyoruz. Kabe'nin örtüsü her yıl değişir ancak iç örtüsü, bozulma ve güneşe maruz kalmadığı için sık değiştirilmez. Ziyaretçilerimize eseri görmelerini tavsiye ederiz. Sille Medresesinin kurucusu Mehmet Efendi'ye hediye edildiğini düşünüyoruz. Medreseyi açma icazet belgesi olarak da sunulmuş olabilir. "
Yayla, müzede en çok ilgi görenlerin başında lastik çarıkların geldiğine işaret ederek, kullanım ömrünü tamamlamış kamyon lastiklerinden yapılan ayakkabının çok popüler olduğunu vurguladı.
Konyalı girişimci Hidayet Kolcu'nun 1940'larda ülkenin içinde bulunduğu krizi fırsata dönüştürdüğünü dile getiren Yayla, şunları kaydetti:
"Konya'nın ilk patentli ürünü lastik çarıklar, ekonomik koşulların zorluğu ve kıtlıktan dolayı rağbet görmüş. Normalde deriden yapılan ve ömrü birkaç yıl olan çarıklara göre bu 5-6 yıl giyilebiliyor. Ayrıca fiyatı da çarıkların yarısı kadar. Başka yerlerden de talep görünce valilik Hidayet Kolcu'nun ismini marka olarak tescilliyor ve 15 yıllığına üretim izni veriyor. Devletin durumu yerine gelince, 'deri çarık yapmaya devam edeceksin' diyor. O da lastik işini bırakıyor."
- Kabe örtüsü ziyaretçileri duygulandırıyor
Ziyaretçilerden gurbetçi Ramazan Aktaş da daha önce hiç görmediği eseri müzede incelediğini ve duygulandığını belirterek, "Çok duygulandım. Hacca gitmek nasip olmadı, bir parçasını gördüm. Müzedeki eserler çok etkiliyor." dedi.
Hasibe Akkoyun ise müzenin kültürel değerleri tanıtımı açısından son derece işlevsel bulduğunu vurgulayarak, "Önemli eserler var, hikayelerini bilmek gerekiyor. Geçmiş dönemi yansıtması bakımından önemli ve güzel. İnsanlara gelip görmelerini tavsiye ederim." ifadeleri kullandı.